menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Filistin-İsrail çatışmasında “terör” meselesi

56 8
30.04.2024

İsrail’in Gazze’yi işgalinin bir soykırıma dönüşmesiyle beraber Filistin-İsrail çatışması dünyanın ve Türkiye’nin gündeminden düşmüyor.

En son geçtiğimiz Pazar günü Ekrem İmamoğlu, CNN International’a yaptığı açıklamada, Hamas’ın 7 Ekim saldırısını bir terör eylemi olarak niteledi. Ancak “Filistinli masum insanlara zulüm edildiğinden” bahsetmekle beraber, İsrail için herhangi bir “terör” ifadesi kullanmadı.

İmamoğlu’nun bu sözleri epey tepki çekti.

Benim gözlemim, Filistin-İsrail çatışması bağlamında “terör”, sadece İmamoğlu’yla ilgili olarak değil, genel olarak yanlış bilinmekte ve kullanılmakta. O yüzden bu yazıda bu meseleyi irdelemek istiyorum.

Filistin-İsrail çatışmasında terör meselesini daha iyi anlayabilmek için öncelikle genel düzeyde “terörizm” olgusunu daha iyi bilmek ve anlamak gerekiyor.

“Terörizm”, üzerinde net bir uzlaşmanın olduğu bir kavram değil ve çoğu zaman da objektif değil subjektif bir biçimde hasım görülen tarafı kötülemek için kullanılıyor. Benim bu yazıda ilgilendiğim ise subjektif değil, daha çok objektif olarak terörizmin ne olduğu.

Subjektif düzeyde terörizm, devlet-dışı tüm silahlı örgütleri nitelemek için kullanılabilmekte. Özellikle bir kişi, genelde vatandaşı olduğu bir devleti bir biçimde destekliyorsa, o devletle çatışma halindeki bir silahlı örgütü de otomatik olarak “terörist” olarak kabul etmekte. Tabii o devletin kendisi de.

Ancak objektif düzeyde, her devlet-dışı silahlı örgüt otomatik “terörist” olarak nitelendirilemez. Bir örgüte “terör örgütü” denebilmesi için o örgütün kasıtlı olarak........

© Elips Haber


Get it on Google Play