Dizilerin görünmeyenleri: Kürtler ve Aleviler
Bir süredir Kızılcık Şerbeti, Kızıl Goncalar gibi diziler üzerinden ülkenin siyasi ve sosyal durumu, daha doğrusu seküler ve dindar kesimlerin meseleleri konuşuluyor.Dindarlara göre diziler dindarları kötü gösteriyor, laik-sekülerkesimlere göre ise diziler sekülerleri kötü gösteriyor. Çünkü iki kesimin de eleştirilecek hiçbir yönü yok, maşallah ikisi de ideal örneklerden oluşuyor.
Dizilere sataşmadan sanırım önce şunu idrak etmek gerekiyor; seküler kesimler de dindar kesimler de tek tornadan çıkmış, hepsi birbirinin aynısı örneklerden oluşan homojen kesimler değiller. Dindar, İslamcı kesimlerin iyi ve kötü örnekleri olduğu gibi seküler, laik kesimlerin de iyi kötü örnekleri var.
İyi ve kötü örnekten kasıt, bir diğerinin hayatına müdahale etmek, toplum mühendisliği yapmak, gücü elinde bulunduran hangi kesim ise o kesimin tokmağı elinde bulundurması.
Diziler, filmler, sosyal medya paylaşımları, eğitim sistemi, egemen ideoloji, sosyal medya paylaşımları, medya gibi araçlar ile hakim sınıflar, yönetici kadrolar kendi görüşleriniyönettikleri kitleleri şekillendirmek için araç olarak kullanabilir. Bu konuda sık sık verilen örnek ise Hitler’in propaganda bakanı Goebbels’tir. Louis Althusser ise bu durumu “devletin ideolojik aygıtları” kavramlaştırmasıyla açıklar. Althusser’e göre, bireyler toplumsallaşırken şekillenirve yönetimin ideolojik aygıtları da belli araçlar ile toplumu dilediği şekle sokabilir ve toplum da bunun hiç farkında olmaz. Dolayısıyla dizilerin birer propaganda aracı olabildiğini söylemek yanlış bir ifade değildir ancak Türkiye’de olan, bu dizi merkezli propagandaların ne’liğiniortaya çıkarmak değil, yeni bir propaganda meselesi üretmektir.
Daha açık ifade etmek gerekirse, Kızılcık Goncalar başladığında “tarikatları kötü gösteriyor” ithamıyla yayın yasağı aldı. Oysa böyle bir durum da yoktu ama varlığı yokluğu önemli değildi sadece diziye dikkat çekilmesi gerekiyordu ve istenilen o dikkat sağlandı. Ve adil bir biçimde söylenecek olursa dizide olumlu tarikatlı Cüneyt ve olumsuz tarikatlı örneği Sadi Hüdai var. Olumlu dindar kadın örneği olarak Zeynep, olumsuz dindar kadın örneği olarak Feyza var. 28 Şubatçı bilimci dede “belasını bulmuş” ve günah çıkarıyor. Seküler bir kadın olarak kötü bir örnek olan Beste varken onun karşısında iyi bir örnek olarak Hande var. Yani diziye bir tarafın propagandasını yaptığı ithamında bulunmak çok doğru değil. Çünkü her kesimin iyi ve kötüleri var. Tüm dindarlar herkesi tarikata sokmak ya da tüm sekülerler herkesi dinden çıkartmak........
© Elips Haber
visit website