Yüksek asgari ücret artışı çözüm olabilir mi?
Sene sonuna yaklaştığımız bugünlerde herhalde tüm Türkiye’yi ilgilendiren en önemli ekonomi kararı asgari ücretin belirlenmesi olacak. 3 hafta önceki yazımda “bugünkü konjonktürde ücret artışlarının senede bire indirilmesini doğru bulmadığımı” belirtmiştim. 2021’den beri 2 seferde yapılan artışların bu sene tek seferde yapılması artışın ister istemez yüksek tutulmasını gerektirecektir. Halbuki, artışın 2 seferde olması durumunda ilkinde daha düşük oranlı bir artış yapılabilir. Bu da dezenflasyonist politikaya ilk yarıyılda çok daha yardımcı olacaktır. Yüksek oranlı bir artış ise enflasyona daha çabuk ve daha yüksek oranda yansıyacaktır. Hızlı bir şekilde yükseltilen politika faizine rağmen enflasyonist beklentilerin tam olarak kırıldığını söylemenin zor olduğu bu dönemde enflasyonda yeni bir raund yaşanması dezenflasyonist sürecin uzaması ve politika faizinin olması gerektiğinden daha uzun zaman yüksek seviyede tutulması anlamına gelecektir. Ancak, korkarım ki artış tek seferlik en az yüzde 50 oranında yapılacak, ve hemen ertesi gün fiyatlara yansıyacaktır.
Bazı yorumcular enflasyon ile ücret artışları arasında bir ilişki olmadığını ve bu nedenle de çalışan nüfusun neredeyse yarısını ilgilendiren bu kararın çalışanlar lehine yüksek bir artış şeklinde olmasını savunuyorlar. Maalesef ki bu görüşe katılamıyorum. Hele 80’li, 90’lı yılları yaşamış biri olarak bu tutumun “kalıcı” yüksek enflasyonu beraberinde getireceğinden korkuyorum. Halbuki bu “kötü” dönemin bir an önce hanehalklarının kolektif bilincinden silinmesi........
© Ekonomim
visit website