Enflasyonda henüz her şey hallolmuş değil
Türkiye 1970’li yıllara kadar zaman zaman yüksek enflasyon yaşadı, ancak bunlar kalıcı olmayan ve kısa sürede düzelen periyotlardı. Sonrasında ise petrol krizi ile başlayan ve yaklaşık 40 yıl süren bir yüksek enflasyon ortamında kaldık. Bu dönemi incelediğimizde, enflasyonun her zaman bütçe açığını artıran popülist genişleyici maliye politikalarıyla beraber yükseldiğini görüyoruz. Üstelik çoğu zaman popülist politikaların etkisi nesiller boyunca devam ediyor. (Örneğin, Demirel’in 1992’de seçimleri kazanmak için getirdiği ve emeklilik yaşını kadınlarda 38’e, erkeklerde 43’e indiren yasa ile birlikte sosyal güvenlik sisteminin bütün aktüeryel dengesi bozuldu. Geçen sene çıkarılan EYT kanunu da benzer bir etki yaratmakta maalesef.)
Anlaşılan göreceli düşük enflasyon yaşadığımız 2004-2016 yılları arasındaki 13 sene bizim yapışkan enflasyon belası ile ilgili önceki tecrübelerimizi ve de kötü anılarımızı bir anda silmiş. Öyle ki ekonomi politikalarını 2016’dan itibaren giderek artan bir şekilde gevşetmeye başlamışız. Halbuki son 25 yıla baktığımızda Türkiye’deki bütçe açığı – enflasyon ilişkisi çok net görülmekte. (Bu ilişkiyi bozan tek yıl ise 2023! Bunun 2 sebebi var. Birincisi uygulanan ve ağır bir finansal baskılama olarak tanımlanacak absürt para politikası nedeniyle özellikle kamu borçlanma faizlerinin nominal olarak düşük ve reel olarak ise ekside kalması. İkincisi ise, KKM........
© Ekonomim
visit website