Seçim bitti, yabancılar gelir mi?
Geçen hafta “Yabancılar neyi bekliyor?” diye sormuştum. Sonra da mevcut politikaların ve ekonomi yönetiminin kalıcı olup olmayacağını görmek istediklerini yazıp “Ekonomistler ise şu anda büyük ölçüde Merkez Bankası'nın para politikası aracılığıyla götürülmeye çalışılan dezenflasyon sürecine diğer kurumların ve politikaların nasıl bir destek vereceğini anlamaya çalışıyorlar” demiştim.
Okuyuculardan Sedat bey, “Servet bey yazısında önemli konulardan birisi olan hukuktan bahsetmemiş” demiş ve eklemiş “Hukuksuzluğun olduğu yerde ne yaparsanız yapın kimse güvenmez.” Sedat bey çok haklı. Dediği gibi yazıda hukuktan bahsetmedim ve yine dediği gibi “hukuksuzluğun oldu yerde güven olmaz.” Ancak bu noktada yabancı yatırımların niteliğine ve bunlardan hangisinin hukuku dert edip hangisinin etmediğine bakmak lazım.
Yabancı yatırımları ikiye ayırmak mümkün. Bunlardan birisi yabancı doğrudan yatırımlardır, ikincisi ise yabancı portföy yatırımlarıdır.
Doğrudan yatırım bir yabancı yatırımcının Türkiye’deki bir işletmenin yönetimini kontrol ettiği veya yönetiminde söz sahibi olduğu uzun vadeli bir yatırım şeklidir. Yani daha kalıcıdır. Doğrudan yatırımda, yatırımcının işletmenin sermayesinde yüzde 10 ya da daha fazla paya sahip olması veya yönetimde söz sahibi olması esastır. Yatırımcı, yatırım sermayesinin yanı sıra üretim teknolojisi ve işletmecilik bilgisini de beraberinde getirir. Bu nedenle ekonomilerin arzuladığı şey daha fazla doğrudan yabancı sermaye yatırımı çekebilmektir. Doğrudan yatırımcı uzun süre kalmak için gelir ve Sedat beyin dediği gibi........
© Ekonomim
visit website