menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Şekli eksiklik esası ne ölçüde etkiler?

22 0
10.07.2024

Bu köşede zaman zaman, yorumda sınırla, kanunlarda yer alan şekli şartların esası ne ölçüde etkilediğiyle ilgili makaleler yazıyorum.

En son 11 Ekim 2023 tarihinde yazdığım “Yorumda sınır” başlıklı makalede, Danıştay Dördüncü Dairesi’nin 28.11.2022 tarih; E:2019/8946 K:2022/7054 ve E:2019/8941 K:2022/7053 sayılı kararlarına konu bir örnek olaydan bahsetmiş ve Danıştayın konuya bakışını özetlemiştim.

Önce, bahsettiğim yargı kararlarına konu olayı ve Danıştay tarafından verilen kararı kısaca hatırlatayım. Sonra da benzer bir başka örnek olayı ve yine bu olayda Danıştay tarafından verilen kararı özetleyeyim.

Daha önce yazdığım makaleye konu somut olayda, aktife kayıtlı bir taşınmazın satışı, satıştan doğan kazancın da u’lik kısmının kurumlar vergisinden müstesna tutulması söz konusu idi. Olayda satışı yapan kurum istisnadan yararlanmış, ancak istisna kazancı yasada açık hükme rağmen özel bir fon hesabına koymamıştı. Kazanç ortaklara dağıtılmamış ama bir muhasebe kaydı yapılıp, özel fon hesabına da alınmamıştı.

Sonuçta, istisna koşulu sağlanamadığı için tarhiyat yapılmış, Vergi Mahkemesi’nin, gerçek durumun esas olduğu, kazancın işletmede olduğu, istisnanın amacının gerçekleştiği, bir muhasebe kaydı eksikliğinin istisna şartlarını ihlal ettiğine dayanılarak tarhiyat yapılmaması gerektiği gerekçeleriyle davayı kabul ederek tarhiyatı kaldırmış, ancak temyiz talebini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesi, lafzın açık olduğu, lafzın açık olduğu durumda genişletici yorum yapılamayacağı, Kanunda da açıkça kazancın özel bir fon hesabına alınacağının açıkça belirlendiği gerekçeleriyle, istinaf istemini reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararını bozmuş ve tarhiyatı onamıştı.

Bugün özünde aynı olan ancak ayrıntıda biraz farklı bir örnek olaydan ve buna ilişkin yargı kararından bahsedeceğim.

Davaya konu olayda kurum;

- 2014 yılına ilişkin kurumlar vergisi beyannamesini zamanında vermiş,

- Beyannamede geçmiş yıllara ilişkin zararları mahsup etmeyi unutmuş,

- Daha sonra beyannamesini düzeltmiş ve zarar mahsubu yapmış.

Vergi Dairesi, geçmiş yıl zararlarının 2010-2013 yıllarına ilişkin beyannamelerde ayrı ayrı gösterilmediği gerekçesiyle, 2014 yılı beyannamesinde düzeltme yoluyla indirimin mümkün olmadığını kuruma bildirmiş, daha önce beyan edilen matrah üzerinden kesinleşen amme alacağının tahsili amacıyla da dava konusu ödeme emrini düzenlemiş.

Vergi Mahkemesi;

- Geçmiş yıl zararlarının........

© Ekonomim


Get it on Google Play