Kamu ya harcamadan vazgeçecek ya da enflasyonla mücadele unutulacak
Bir ülkenin ekonomik faaliyetlerinin yönünü iki temel politika belirler. Bunlardan ilki para politikası olup bu politikanın belirleyici ülkenin hükümeti ve ülkenin Merkez Bankasıdır. Ancak burada temel aktör hiç şüphesiz Merkez Bankası’dır. Para politikasının uygulayıcısı Merkez Bankası’dır.
Merkez Bankası’nın bağımsızlığından anlaşılması gereken hükümetle birlikte belirlenmiş hedeflere giderken kullanacağı araçları özgürce tayin edebilmesidir. Merkez bankaları genellikle fiyat istikrarını gözetir. ABD Merkez Bankası (Fed) istisnai olarak hem fiyat istikrarını hem de tam istihdamı gözetir. Merkez bankalarının görev, yetki ve sorumlulukları kendilerine özgü kanunlarında açıkça yer alır. Normal şartlarda bağımsız bir merkez bankası, fiyat istikrarı hedefine ulaşmak için siyasetin hoşuna gitmeyecek kararları da almaktan çekinmez.
Maliye politikası ise hükümetler tarafından belirlenir. Ekonomik büyüme ve ülkenin kaynaklarının etkin dağılımı maliye politikasının temel amaçlarıdır. Bu amaçlar hükümetlerin siyasete bakışlarına göre şekillenebilir. Hükümet bu kaynak kullanımını kendi tercihleri doğrultusunda kullandırabilir. Bu kullandırım aslında bir politika tercihidir.
Makroekonomik politikaların temel amacı ülke ekonomisinin düşük enflasyonla, istikrarlı bir büyümeye ulaşmasını sağlamaktır. Düşük enflasyondan kasıt gelişmiş ülkeler ligine kabul için yüzde 5 altı yıllık bir enflasyondur. Bu hususlar dikkate alındığında, ülkenin belirlenmiş iktisadi hedefi ne ise para ve maliye politikalarının birbirleriyle çelişmeyecek şekilde, eş güdümlü olarak hareket etmesi gerekir.
Elbette politikaların uygulanmasında amaç ve hedefler bazen birbiri ile çelişebilir. Olması gereken, öncelikli hedefe göre politika tercihlerinin ve uygulamaların gözden geçirilmesi ve amaca uygun hale getirilip eş güdümün sağlanmasıdır.
Aksinin olması durumunda yani politikalar birbiri ile sürekli çeliştiğinde........
© Ekonomim
visit website