Olmadığını sandığımız şeyler
Geride kalan haftada gündemi meşgul ettiğini düşündüğüm iki önemli konu söz konusu. Bunlardan birincisi elbette dış gündem ve Fed üzerinden şekilleniyor. Diğeri ise yerel varlıklar ve kredi notu artışı ile ilgili. Her ikisi de göz ardı edilecek türden değil. Şunu atlamayalım: herhangi bir konu üzerine uzun zamandır konuşuluyor olması, hikayenin bittiği anlamına gelmez. Bazen bitti dediğimiz yerde yepyeni hikayeler başlar.
Genel piyasa yaklaşımımızı bozmayalım. Dışarıdan içeriye doğru gelelim. Fed’in mayıs FOMC toplantısını izledik. Bana göre, herhangi bir sürpriz yok. Bilançoya yönelik daraltma operasyonlarında ayarlama yapılması bekleniyordu, bizim beklentimiz de bu yöndeydi. Yapıldı. Hazine kağıtlarının portföyü artık daha küçük adımlarda azaltılacak. Mealen, piyasadaki arz-talep dengesi biraz daha düzelecek. Piyasanın kritik dönemeçlerdeki zorlanmasının nispeten önüne geçilecek. Bu, birinci nokta.
Fed’e dair diğer husus ise, uzun zamandır iletişimi kurulduğu şekilde, daha yüksek faiz seviyelerinin daha uzun süre hayatımızda olacağı gerçeğinin hatırlatılması. Tam da bu nedenle, yıl başlangıcındaki faiz indirimi kampanyalarındaki coşku 6-7 kez adım aşamasından şimdilerde 1-2 arasında gidip geliyor. Üstelik zamanlama da mart-nisan toplantılarından kasım-aralık aylarına kaymış durumda. Demek ki nedir? Fed’in faiz indimi olasılığına dair kafa karışıklığı söz konusudur. Hem zamanlama hem de adım olarak. Önemli midir? Bence önemlidir. Eğer sadece hikayeye teknoloji ve temelinde AI rallisi üzerinden bakmıyorsanız. Bakılmaması daha sağlıklıdır. Not düşelim.
FOMC gecesi (bizim zaman dilimimize göre) ve sonrasında en çok karşılaştığım........
© Ekonomim
visit website