İktisatçılar korosu
Son zamanlarda Zeynep ve Metehan ile ne zaman buluşsak ilk sordukları soru; dolar, faiz ne olur? Verdiğim yanıt elbette bir oran değil. Benim yanıtım kısa, “TCMB Başkanı olsam belki bir oran verirdim. Ama değilim”.
Halk bu duruma kısa süre önce düşmedi. Uzun yıllardır halk fiyatlara yani faiz oranı, döviz kuru, enflasyon oranı gerçekleşmelerine kilitlenmiş durumda. Çünkü bu ülkenin yurttaşlarına “fiyat mekanizması ekonomideki sorunları çözer anlayışı” öğretildi. Halkın şaşkınlığı da bundan. Çünkü fiyat mekanizmasına iman etmiş olan iktidar 2019 yılından bu yana fiyatlara müdahale ediyor. İktidar önce marketleri stok yapmakla suçlayıp, tanzim satış mağazaları açtı, kiraya müdahale etti, kira artış oranlarını kendisi belirledi, TCMB’ye önce faizleri indir dedi, ekonomi büyük krize girince bu defa faiz oranlarını artır dedi.
Sıradan yurttaş şaşkın. Kendi kendine ne oldu diye sorular soruyor. Sonra bir bilen olarak iktisatçılara bakıyor. Onların da hemen hepsi faiz oranlarının yükselişini alkışlıyor üstelik bu kararları “rasyonel yani akılcı” buluyor. Sonra vatandaş tekrar kendisine bir soru daha soruyor. Neden faizler yükseldiği halde enflasyon oranı düşmüyor? Yanıt ilgili Bakandan geliyor 2028’de enflasyon oranı düşecek. Vatandaş korku ile bir soru daha soruyor. Neden başka ülkelerde enflasyon 1-2 yılda yüzde 3’lere iniyor da bizde tam tersi oluyor? Sorunun yanıtını duymuyor çünkü yanıt veren yok.
Benim kara güldürü paragrafımın daha beteri halen yaşanmakta. Vatandaş soru bile soramıyor. Aldığı niteliksiz eğitim soru bile sormasını yetmiyor, ya da korkuyor. Çünkü ne söylese “hemen halkı kin ve nefrete sürüklemekten” gözaltına alınmasına neden olabilir. Vazgeçiyor. Hedefine iktisatçıları alıyor.
Soruları onlara soruyor. Çoğunluğu koro halinde adeta Carl Orff’un........
© Ekonomim
visit website