Doların tahtına göz koyanlar
Arjantin, IMF'den aldığı son 44 milyar dolarlık kurtarma kredisinin 2,7 milyar dolarlık taksitini ödemekte zorlanınca farklı bir yol izledi ve geri ödemenin bir kısmını Renbinmi cinsinden yaptı. Benzer bir yöntemi daha önce Bangladeş’de Rusya’ya yapacağı ödemelerde yine Renbinmiyi kullandı. Bu türden gelişmeler Dolarsız bir dünya tartışmalarını yeniden gündeme getirdi. Özellikle BRICS’in lokomotif ülkeleri bu yönde çaba gösterseler de henüz bu değişimi yaratacak iktisadi, politik ve uluslararası arenada güçleri yok. Şunu da belirtelim, ABD doları dünyanın rezerv parası olma kimliğini kolay kazanmadı. ABD bu kimliği taşıyor olmakla belli bir gelir-yarar sağlıyorsa da belli bir maliyeti de üstlenmekte.
Rezerv para birimi, bir merkez bankasının veya hazinenin, ülkesinin resmi döviz rezervlerinin bir parçası olarak tuttuğu yabancı para birimidir. Ülkeler, ekonomik şokları atlatmak, ithalat ve hizmet borçlarını ödemek gibi çeşitli nedenlerle rezerv bulundurur. Pek çok ülke, uluslararası ticaretin büyük bir kısmını hâlâ dolar üzerinden yapmakta, bu nedenle, bir kriz sırasında ithalat yapmak ve alacaklılara borç ödemelerinin ABD doları cinsinden yapılacağına dair güvence vermek için rezerv tutmaktalar.
Doların küresel rezerv para birimi statüsü, İkinci Dünya Savaşı'nın ardından, 44 ülkenin IMF ve Dünya Bankası'nın kurulması konusunda anlaştığı 1944 Bretton Woods Konferansı ile sağlandı. Bretton Woods’ta döviz sistemi her ülkenin kendi para biriminin değerini, ons başına 35 dolar oranında altına çevrilebilen dolara sabitledi. 1960'lara gelindiğinde ABD, yurtdışında dolaşımda olan dolarları karşılamaya yetecek kadar altına sahip değildi ve bu da ABD'nin altın rezervlerini yok edebilecek bir akının yaşanacağı korkusuna yol açtı. Sistemi kurtarmaya yönelik başarısız çabaların ardından Başkan........
© Ekonomim
visit website