menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Yuan ve yen

22 0
03.04.2024

Toplumsal vicdanın bireysel vicdanla denge kurmak yerine tamamen hâkim olması durumu “İş birliği yapmıyoruz, itaat ediyoruz” anlamına gelir.

- Ursula K. Le Guin Mülksüzler

Ursula K. Le Guin'in 1974 tarihli romanı “Mülksüzler”, bizimkinden çok farklı bir dönemde yazılmış olmasına rağmen bugün bu kitaptan dersler çıkarabiliriz.

Roman; zengin ve güzel ana gezegen Urras'ın, kapitalist sistemine karşı çıkan Odo tarafından yaratılan bir ahlaki ve politik felsefe olan Odoculuk adlı bir hareketin ayrılıkçı yerleşim yeri olarak kurulan Anarres ayındaki, anarşist kolonide geçiyor. Anarres ile Urras arasında bir "duvar" vardır ve hikâyenin özünü oluşturan şey ise Mülksüzler'in başkahramanı olan Shevek adlı parlak fizikçinin dünyalar arasındaki bu duvarı yıkma çabalarıdır.

İster Sabul gibi birinin kusurlu insanlık durumundan, ister eşitlikçi bir toplumda örtülü çoğunluğun zulmünden kaynaklansın, bu akış, başka dünyalardan gelen gezginlerin getirdiği iç görü dâhil, kontrol etme yeteneği ve arzusudur. Bu aslında Anarres'in hatasıdır çünkü orada yaşayanlara egoist olmamalarını emreden bir ahlaki kural Anarrresti'ler kendi bireysel dehalarını ifade edemezler.

Bu romandan çağımız için çıkaracağımız derslerden bazıları neler olabilir?

Le Guin’in ütopya görüşünün kusurlarından biri de demokratik siyasete yer bırakmıyor gibi görünmesidir. Bu nedenle siyaset yalnızca manipülasyonu Sabul’a benzetirken, isyanın ise Shevek biçiminde olabileceğini belirtebiliriz. Öyle görünüyor ki, salt tartışma ve seslerini duyurma hakkının aksine, mutabakata dayalı karar almaya yer yok.

Birey ile toplumun, varoluşsal ihtiyaçları arasında, akla gelebilecek hiçbir siyasi sistem tarafından giderilemeyecek bir çatışma vardır. Önemli olan birey ile toplum arasında doğru dengeyi kurmaktır. Çoğunluğun zulmü, sadece mutabakata dayalı her toplum için gerçek bir tehlikedir.

Bireyin özgürlüğünü ve toplumun sağlığını korumak için yapabileceğimiz en önemli şey iletişim ve bağlantı hatlarını açık tutmaktır. Buna ideolojik rakiplerin bakış açılarına açık olmak da dahildir.

Roman bana birçok şeyi ama en çok da Çinli bilim kurgu romanı “Üç Cisim Problemi” ve genel olarak Çin’i hatırlattı.

Bahar ayları geldi ve biz hala reflasyon yani bir “risk on” rejiminde olduğumuzu düşünüyoruz. Riskler yok mu? Tabii ki her şeye pembe gözlükler ile bakmıyoruz. Yükselen faizler (özellikle kritik bir seviyeye gelen ABD 10 yıllık faizi) CRE dediğimiz ticari gayrimenkulde bankaların sorunları; jeopolitik riskler, genel olarak Çin’in para birimi yani yuan ve Japon yeni gibi riskler var ve bunların bir kısmına aşağıda değineceğiz.

Oraya geçmeden başka bir yerden başlayalım ve filmi biraz geriye, Aralık 2022’e saralım. Aralık 2022'de enflasyonun yüzde 6,5'lik gelmesiyle, FED’in yüzde 2 hedefinden uzaklaşma potansiyeline ilişkin oldukça fazla soru işareti oluşmuştu. Fakat FED Başkanı Jerome Powell, "Enflasyon hedefimizi değiştirmek düşünmediğimiz ve düşünmeyeceğimiz bir şey" şeklinde yanıt vermişti. Öte yandan bir FT makalesinde Olivier Blanchard'ın "Enflasyon........

© Ekonomim


Get it on Google Play