Yumuşama süreci ekonomiyi siyasetin önüne geçirir mi?
Olağanüstü gelişmelerin sıkça yaşandığı, yüksek enflasyon ve hayat pahalılığının etkisiyle nefes nefese yaşamanın sıradanlaştığı ülkemizde geçen hafta ileride sıkça anılacak gelişmeleri kaydettik. Siyasette, ekonomide, dış politikada bir haftada yaşadıklarımızın içinde elbette Cumhurbaşkanı ve Ak Parti genel başkanı Erdoğan ile 31 Mart seçiminin galibi CHP’nin genel başkanı Özel arasındaki görüşme ilk sırayı aldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın deyişiyle “Türkiye'de siyasetin yumuşama sürecini başlatan” bu adımın arkasının geleceği de belli oldu. Üstelik tarihe geçebilecek cumhurbaşkanı Erdoğan’nın CHP genel merkezini ziyareti de zamanlama aşamasına geldi.
Erdoğan ve Özel’in bir buçuk saati aşan görüşmesinde peş peşe seçimlerle iyice gerilen iktidar ve muhalefet ilişkisinin demokrasi standartlarına çekilme çabası takdirle karşılandı. Kamuoyunun üç aşağı beş yukarı ne konuşulduğunu tahmin ettiği konular dışında, ülkemizin bir numaralı sorunu olan ekonomik sıkıntılar ve enflasyon konusunun diyaloğa dahil edilip edilmeyeceğini merak eden çok kişi var Ankara’da. Siyasi diyalog sürecini zorunlu kılan 31 Mart seçim sonuçlarının bir numaralı belirleyicisi ekonomik sıkıntılar oldu. Yeni ekonomi yönetiminin akıl dışı bulduğu geçmişteki yanlış politikaların siyasi bedeli yavaştan ödenmeye başlandı. İktidar ve muhalefetin geçmişle hesaplaşma yanında bugün için çözümlere, çarelere de genel çerçevede kafa yorması ekonomi çevrelerinin beklentisi.
TOBB bünyesinde yer alan düşünce kuruluşu TEPAV’ın ikincisini yayımladığı Bütçe İzleme Bülteni kamunun artık tasarruftan başka çaresinin kalmadığı gerçeğini gözümüze soktu. TEPAV tasarruf........
© Ekonomim
visit website