Perakendenin geleceği ve daha fazlası
Perakende Günleri gerçekleşirken Türkiye’yi TD Insights CEO’su Tony D’Onofrio ile perakendenin geleceğini ele aldığımız bir yemek yedik. Perakendenin geleceğini iddialı bir başlık olarak görüyordum ancak sizin de gördüğünüz gibi “daha fazlası” ifadesini de ekleyip daha iddialı bir başlık ürettim.
Tony D’Onofrio, TD Insights adlı danışmanlık firmasının CEO’su ve istikrarlı bir biçimde perakende alanında dünya çapında en üst düzeyde etki yaratan bir “influencer”. Sensormatic’teki geçmişi, Sensormatic Türkiye’yi 1994’te kuran İsmail Uzelli ile yıllardır süren bir dostluğun temellerinin atılmasını ve bugün de sürmesini sağlıyor. Bugünkü şapkalarından bir diğeri, Prosegur’un küresel perakende işinin CEO’luğu. Her iki şapkanın, dünya perakende devleriyle düzenli olarak bir araya gelmesine neden olduğu D’Onofrio’nun ne kadar etkileyici (influencer) olduğunu anlamak için kendisi ile ilgili bu arka plan bilgilerden haberdar olmanıza da fazlaca gerek yok; anlamak için dakikalar yeterli.
D’Onofrio ile ilgili bu yorumlarımın somut gerekçeleri var ve bunlar, yukarıdaki paragraftan bağımsız. Bana ulaşan CV’sinde global sosyal medya yıldızlığının, perakende, güvenlik ve gelişen teknolojileri kapsadığı belirtiliyor. Blog yazılarına bakıldığında, raporların ve tahminlerin geniş yer bulmasının yanı sıra geçmişte yapılan tahminlerden tutmayanların da altının çizildiği görülüyor. Bunlar, sürekli yenilikleri vurgulayan ancak var olan kimlik ile entegre olmadığı için başarısızlığa mahkûm olan bir dönüşüm stratejisinin perakende şirketlerinde yaratabileceği zehirlenmenin panzehirini oluşturuyor.
D’Onofrio ile Uzelli’nin dostluklarının yanında önemli bir ortak özellikleri, zamanında güvenliğe odaklanmış olmalarına bağlı olarak güvenlik eksenli araçların zaman içinde verimlilik ve iş sürekliliği araçlarına dönüştüğü süreçlerdeki deneyimdaşlıkları ve bu sürece kendi pozisyonlarında yön vermiş olmaları. Bu, D’Onofrio’nun yeni teknolojiler konusundaki değerlendirmelerinde duru bir bakışa sahip olmasını sağlıyor.
Yemekte buluştuğumuz gün bahsettiği ve reklam ile fiziksel markalar arasındaki ilişkiye işaret ettiği blog yazısı, bu konuda çok iyi bir örnek oluşturuyor. Sohbette yapay zekânın etkisinin yeni yeni kendisini göstermekte olduğuna işaret eden D’Onıfrio 27 Mart tarihli yazısında geçmişten gelen daha farklı bir ilişkinin gelecekteki etkisini ortaya koyuyor. “Daha önceki bir CEO rolünde fiziksel güvenlik altyapılarının akıllı yüksek görsellik düzeyinde reklam sunma platformlarına geçişte kullanılması gibi bir görevim vardı. Buradaki zihniyet CCTV video teknolojilerinde olana benzerdir. 2021’de, dünya çapında kurulu video kamera sayısı olarak 1 milyarın üzerine çıktık” ifadeleriyle Sensormatic günlerine atıfta bulunan D’Onofrio, “Başlangıçta İkinci Dünya Savaşı’nda V-2 roketlerinin fırlatılmasını takip etmeye yönelik bir güvenlik teknolojisi olarak tasarlanan ve daha sonra güvenlik cihazları olarak daha önemli roller alan CCTV kameraların büyük çoğunluğu bugün veri toplayan gözleri oluşturuyor. Yapay Zekâ ve Uç Bilişim ile birleştirilip bilgisayar........
© Ekonomim
visit website