YOİKK yeşeriyor, ikiz dönüşüm şampiyonunu buluyor
Artık mart ayına girdik. Mahalli idare seçimleri bu ay tamamlanacak. Nisan ayı itibariyle kapsamlı bir ekonomi programı görmeyi bekliyoruz. Aslında emareler ortaya çıkmaya başladı.
İlk olarak, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Sayın Cevdet Yılmaz geçen hafta TOBB Sektörel Ekonomi Şurası’nda haberi verdi. Birincisi, Yatırım Ortamının İyileştirilmesi Koordinasyon Kurulu (YOİKK), Eylem Planı’nın yenilendiğini duyurdu. İkinci olarak ise bir yapısal reform paketi üzerinde çalışıldığını söyledi.
Sonra YOİKK’in yeni dönem eylem planı açıklandı. Doğrusu ya, açıklanan 57 maddelik eylem planına bakınca yeni dönem ile ilgili üç tespit yapabilmek mümkün görünüyor. Birincisi, YOİKK artık yeşillendi. Dijital ve yeşil dönüşüm, YOİKK gündeminin merkezine yerleşti. YOİKK dün bürokrasiyi azaltmak, mevzuatı sadeleştirmek ve iş yapma sürecini kolaylaştırmak için kurulmuştu, şimdi dekarbonizasyon ve dijitalizasyon sürecinin altyapısının tasarımı ile ilgilenecek bu yeni dönem eylem planına bakarsanız.
YOİKK’in yeni dönem eylem planının açıklanması ile Türkiye’de ikiz dönüşüm sürecinin sahibi, şampiyonu belli oldu. Şimdi içinde şu da olsa, buna da bakılsa filan deme zamanı değil, bir an önce işe başlama zamanı. Doğrusu ya, çok iyi oldu. AB sürecini ve bu sürecin manasını çok iyi bilen bir cumhurbaşkanı yardımcımız var, onun başkanlığında toplanan YOİKK’in bu yeni dönem gündemi son derece zamanlı.
Türkiye dünyanın önemli bir tedarikçisi olarak yol ayrımında
Neden? Türkiye dünyanın önemli üretim merkezlerinden bir tanesi. Sahip olduğumuz üretim kabiliyeti son derece çeşitli. Türkiye, rekabetçi bir biçimde üretebildiği ürün sayısı ve yoğun ihracat yapabildiği pazar sayısı açısından dünyanın sayılı ülkelerinden biri. Şimdi bu kapasitenin üzerine ne inşa edeceğimizi kararlaştırmak için son derece uygun bir zaman dilimi. Küresel değer zincirlerinin, jeoekonomik yarılma ile yeniden yapılanmakta olduğu zamanlardayız. Ya şimdi ya da zor.
Grafik 1 ve Grafik 2 1995 yılından 2022 yılına Türkiye’nin nasıl dünyanın ana tedarikçisi olduğunu gösteriyor, Çin’le birlikte. Grafiklerin yatay ekseni, ülkelerin rekabetçi biçimde ürettikleri ürün sayısını, dikey ekseni ise yoğun biçimde ihracat yaptıkları ülke-pazar sayısını gösteriyor. Buna göre, 1995 yılında 1000’den fazla ürünü rekabetçi bir biçimde üretebilen Türkiye, 2022’de 1600’den fazla ürüne çıkmış görünüyor. Japonya’dan, Hindistan’dan daha çok ürün demek bu... Nedir? Ürün çeşitliliğinde performansımız göz kamaştırıcı.
Ayrıca 2022 itibarıyla Türkiye dünyadaki 226 pazarın 219’una ihracat yapıyoruz. Türkiye’nin bu performansı ABD, Fransa, İsviçre ile aynı düzeyde, karşılaştırmak isterseniz.
Bir pazarın bir ülkenin ihracatındaki........
© Ekonomim
visit website