Nash dengesi olarak demokrasi
Tek boyutlu ajandayla hareket eden erkek işçiler servete yüksek bir vergi oranı –gelir dağılımı eşitliği- talep ederlerken, kadınların işin içine girmesiyle din faktörünün etkili olacağı –papazların etkisiyle- ve kadın işçilerin sınıfsal aidiyetlerinden farklı biçimde oy vereceklerinden korkuluyordu. Nitekim başlangıçta korkulan oldu ve mesela İtalya’da komünist işçilerin düşündükleri gibi bizzat kendi eşleri Hıristiyan Demokratlara oy verdiler. Kadın işçilerin politik ajandasında din boyutu çok ağır basıyordu ve işçi veya işçi eşi oldukları halde işçi partilerinin gelirin yeniden dağıtılması talebine kulak vermediler; kararlarında ekonomik boyut ağır basmadı. Ama sonradan kadınların da tercihleri ve davranışları değişti. 1960’larda kentli İtalyan kadınları belki sınıfsal değil ama özgürlükçü motiflerle oy vermeye başladılar.
Yine de birinci değişmez boyut her zaman ekonomiktir. Sınıf dayanışması önemli ölçüde bu boyuta dâhil durumda ve gelişmiş demokrasilerde vergiler, transfer harcamaları, sübvansiyonlar, teşvikler geliri yeniden dağıtıcı mekanizmalar olarak seçmen davranışının ekonomik boyutunu belirliyor. Veya yakın zamana kadar belirliyordu. İkinci boyutsa ekonomik olmayan, daha kültürel ve “değerlerle” ilişkili bir boyuttur. Bu boyut bazen demokratik haklar, bazen din, bazen etnik yaklaşımlar veya........
© Ekonomim
visit website