Kur politikamız ve hayat pahalılığı
Bugünlerde portföy yatırımlarını ve carry trade’i bol bol konuşuyoruz. Bu kavram, finans piyasalarında bir varlığın taşınması ve onu elde tutmaktan sağlanan getiri anlamına geliyor. Belki de tarihimizin en güçlü sıcak para girişini yaşadığımız günlerdeyiz. Kur riski görmeyen ve getirisi yüksek olan ülke varlıklarına yoğun yönelimi ifade eden “carry trade”, ülkeye giriş sırasında oldukça pozitif bir hava yaratabilmekle beraber, yaratılan karların realize olması durumunda ki, bu kadar büyük bir kar elde edilmişken bu ihtimal az değildir, ani duruş ve sermaye çıkışlarıyla ekonomide dengeleri bozabilecek dalgalanmalar yaratma potansiyeli de taşıyor.
Enflasyonla mücadelede para politikamız oldukça öngörülebilir bir çerçeveye oturmuş durumda. Şu ana kadar atılan adımlar zayıf olsa da maliye politikasında da para politikasını desteklemeye yönelik bazı hazırlıklar olduğunu anlıyoruz. Politika çerçevesinde en zayıf alanı kur politikası oluşturuyor. Politika metinlerine bile girmiş olan TL’nin reel olarak değerlenmesi söylemi, güçlü faiz getirileri ile birleşince sayın Bakan Mehmet Şimşek’i bile şaşırtan boyutta bir portföy yatırımı girişi ile devam ediyor. Türk lirasının reel olarak olarak değerlenmesine dayanan kur politikası, enflasyonu düşürmekte kısmen başarılı olabilir fakat bunun sonucu........
© Ekonomim
visit website