Özelgeler ve yanıl(t)ma
Mali hukuk alanında çalışanların her şeyden önce, çıkan yayınları takip etmeleri ve güçlü bir kütüphaneye sahip olmaları gerekmektedir. Ben de bu alanda çalışanlara yardımcı olmak amacıyla zaman zaman bana ulaşan yeni yayınları, tetkik ederek duyurmaya çalışıyorum. Bu yazımda da birbirleri ile bağlantılı iki önemli çalışmayı duyurmak istiyorum.
Bilindiği gibi Vergi Usul Kanunu’nun 413. maddesinde mükelleflere vergi kanunlarının uygulamasında tereddütte kaldıkları konularda yetkili mercie müracaatla kendilerine yazılı izahat verilmesini talep hakkı tanınmıştır. Uygulamada bu şekilde yapılan müracaatlara verilen yazılı izahatlar, özelge (veya eski deyişle mukteza) denilmektedir. Özelge adı genelgeden (herkese olan duyuru) farklı olarak talep sahibine özel olmasından hareketle verilmiş bir isimdir. Bu yazılı izahat niteliğindeki özelge, ne izahat isteyen ne de yargı mercileri açısından bağlayıcı bir hukuk metni değildir. Sadece idari merciin görüşünü yansıtmaktadır. Bir başka deyişle bir tür görüştür. Ancak buna rağmen uygulamacılar yorum konusunda özelgelere sıkça ve önemle başvurmaktadırlar.
Bu güne kadar pek çok konuda doğru- yanlış, halen geçerli veya görüş değişikliğine uğramış, yargı tarafından benimsenmiş veya itibar görmemiş, bir kısmı sorunlu kabul edilmiş yüzlerce özelge verilmiş olmasına ve artık özelge talep hakkı bir tür mükellef hakkı olarak kabul edilmesine rağmen özelge müessesesi monografik bir çalışma konusu yapılmamıştır.
Nihayet konu İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Gamze Gümüşkaya tarafından doktora tezi olarak seçilmiş ve tez “Hukuk Devleti Perspektifinden Vergi Hukukunda Özelgeler” adı altında Oniki Levha Yayınevi tarafından yayınlanmıştır. Tez çalışmasının bir kısmını Avusturya’da gerçekleştiren yazar konuyu, dört bölümde ele almış. Konu, birinci bölümde kavramsal, amaçsal ve tarihsel açıdan........
© Ekonomim
visit website