Kurumlarda örtülü sermaye
Kurumlar Vergisi Kanunu’nun 12. maddesiyle kurumların, ortaklarından veya ortaklarla ilişkili olan kişilerden doğrudan veya dolaylı olarak temin ederek işletmede kullandıkları her türlü borcun, hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte kurumun öz sermayesinin üç katını aşan kısmı, ilgili hesap dönemi için örtülü sermaye olarak kabul edilmiştir. Örtülü sermayeden söz edilebilmesi için borçlanan kurumun bu borcu işletme veya yatırım harcamalarında kullanması gerekmektedir. Bu borcun aynı şartlarla başka bir ortağa veya kuruma aktarılması halinde, işletmede kullanılan bir borçtan söz etmek mümkün olmayacağından bu borçlanma nedeniyle örtülü sermaye oluşmaz.
Bu yazımda örtülü sermayenin hesabında önem taşıyan ve dikkat edilmesi gereken bazı noktaları, beyan dönemi olması dolayısıyla tekrar hatırlatmak istiyorum.
Ortak veya ortakla ilişkili kişilerden yapılan borçlanmalarda, bu kişilerden alınan borçların toplamının hesap dönemi başındaki öz sermayenin üç katı ile karşılaştırılması ve bu oranı aşan borç tutarlarının oranı aştıkları sürece ilgili hesap dönemi için örtülü sermaye olarak dikkate alınması gerekmektedir. Yabancı para üzerinden yapılan borçlanmalarda ise her bir borcun alındığı tarihte geçerli olan döviz kuru esas alınacaktır. Yabancı para borcunun vadesinin izleyen yıla sarkması halinde, izleyen yıl için söz konusu hesaplama, borcun ödenmeyen tutarının bilanço günü itibarıyla değerlenmiş tutarı esas alınmak suretiyle yapılacaktır.
Ortakların işletmeye kullandırdığı borçların kurumun öz sermayesinin üç katı ile karşılaştırılmasında ana faaliyet konusuna uygun olarak faaliyette bulunan ortak veya ortakla ilişkili kişi niteliğindeki banka veya benzeri kredi kurumlarından yapılan borçlanmalar P oranında dikkate alınacaktır. Buna karşılık sadece ilişkili şirketlere finansman temin eden kredi........
© Ekonomim
visit website