Vergi cezalarında indirim imkânları
Toplumsal hayatın düzen içinde sorunsuz yaşanması ve sürdürülebilmesi için devletlerce kurallar oluşturulmaktadır. Toplumsal hayatı düzenleyen ve kişilerce uyulması gereken esasları belirleyen, görevler yükleyen kuralların uygulanabilmesi aksine davranışları cezalandırmakla mümkün olur. Bu cezalar parasal cezalar olabileceği gibi hürriyeti bağlayıcı cezalarda olabilmektedir.
Türk Ceza Hukuku’nda, suç ve cezalarına ilişkin genel esaslar Türk Ceza Kanunu’nda, kabahatler ve kabahatlere ilişkin olarak ön görülen cezalar ise Kabahatler Kanunu’nda düzenlenmiştir. Bu genel kanunlar yanında, bazı fiilleri suç veya kabahat olarak düzenleyen ve bunlar için yaptırımlar getiren özel kanunlar da mevcuttur. Özel ceza kanunlarından birisi de Vergi Usul Kanunu’dur (VUK).
Vergi mükellefi vatandaşla vergi idaresi (genel söyleyişle Devlet) arasındaki vergi ilişkisinden doğan ve vergi suçu veya kabahati oluşturan fiillerle bu fiilleri işleyenler için ön görülen cezaları düzenleyen özel kanun VUK ‘tur. VUK’un Dördüncü kitabı kanuna aykırı fiiller ve bunlara ilişkin cezalara ayrılmıştır. Bu Kitapta ceza uygulamalarına ilişkin genel esaslara, ceza türlerine, cezalara ve cezaların kesilmesine, ödenmesine ve ödenmeye gerek kalmaksızın kalkmasına ilişkin hükümlere yer verilmiştir.
Parasal nitelikteki vergi ziyaı cezaları ile usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezalarının ödenmesi konusunda kanunun muhtelif maddelerinde ödeme kolaylıkları sağlanması imkânı getirilmiştir. Kolaylıklar vergi dairesinin veya vergi müfettişlerinin incelemeliyle ortaya çıkarılan cezalarda olduğu gibi, hatayı görüp mükellefin kendiliğinden gecikmeli olarak veya pişmanlıklar beyan etmesi durumunda sağlanmaktadır.
Kanun’un 341.nci maddesinde yazılı hallerde vergi ziyaına sebebiyet verilirse ziyaa uğratılan verginin bir katı tutarında vergi ziyaı cezası kesilir. Vergi ziyaına hileli vergi suçu fiili işlenerek sebebiyet verildiğinde (VUK Madde 359) bu ceza üç kat olarak uygulanır.
Ancak, vergi incelemesine başlanılmasından veya takdir komisyonuna sevk edilmesinden sonra verilenler hariç olmak üzere, beyannamenin kanuni verilme süresi geçtikten sonra mükellefçe verilen vergi beyannameleri için (Kanununun 344’üncü maddesi uyarınca) kesilecek ceza P oranında uygulanır.
Beyana dayanan vergilerde vergi ziyaı cezasını gerektiren fiilleri işleyen mükelleflerle bunların işlenişine iştirak eden diğer kişilerin kanuna aykırı hareketlerini ilgili makamlara kendiliğinden dilekçe ile haber vermesi hâlinde, haklarında aşağıda yazılı kayıt ve şartlarla vergi ziyaı cezası kesilmez.
1. Mükellefin keyfiyeti haber verdiği tarihten önce bir muhbir tarafından her hangi resmi bir makama dilekçe ile veya şifahi beyanı tutanakla tevsik edilmek suretiyle haber verilen husus hakkında ihbarda bulunulmamış olması (Dilekçe veya tutanağın resmi kayıtlara geçirilmiş olması şarttır.).
2. Haber verme dilekçesinin yetkili memurlar tarafından mükellef nezdinde haber verilen olayın ilgili olduğu vergi türüne ilişkin bir vergi incelemesine başlandığı veya olayın ve ilgili olduğu vergi türünün takdir komisyonuna intikal ettirildiği günden evvel (Kaçakçılık suçu teşkil eden fiillerin işlendiğinin tespitinden önce) verilmiş ve resmi kayıtlara geçirilmiş olması.
3. Hiç verilmemiş olan vergi beyannamelerinin mükellefin haber verme dilekçesinin verildiği tarihten başlayarak on beş gün içinde tevdi olunması.
4. Eksik veya yanlış yapılan vergi beyanının mükellefin keyfiyeti haber verme tarihinden başlayarak on beş gün içinde tamamlanması veya düzeltilmesi.
5. Mükellefçe haber verilen ve ödeme süresi geçmiş bulunan vergilerin, ödemenin geciktiği her ay ve kesri için, 6183 sayılı Kanunun 51 inci maddesinde belirtilen nispette uygulanacak gecikme zammı oranında bir zamla birlikte haber verme tarihinden başlayarak on beş gün içinde ödenmesi.
Bu madde........
© Ekonomim
visit website