menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Deprem şehirlerine Orta Avrupa deneyimleri

29 0
14.03.2024

Yıllar önce, Moskova’yı ’su yolu’ yapan Türk heyetlerinden birinin, cafcaflı bir restoranda verdiği davetteydim. Farklı taşra belediyelerinden temsilciler, “görgü ve bilgilerini arttırmak üzere” birkaç günlüğüne Moskova’ya gelmişti. Rusya başkentinin en şaşaalı günlerindeydik. Bilgi-görgü bir yana, eğlenmek için belki dünyanın en ideal şehirlerinden biriydi Moskova.

Saf bir gazeteci olarak birine sordum: “Sizin ölçeğinizde belediyeler için Moskova yerine daha küçük Avrupa şehirlerini görmek, oralarda şehir mimarisini incelemek daha yararlı olmaz mıydı?” Sohbet arkadaşım havyarlı ekmeğinden kocaman bir ısırık alıp güldü: “Küçük şehirler sıkıcı oluyor; kendi memleketimden biliyorum!” Çok eskiden, belediyecilik üzerine bir yazıda kısmen anlattığım bu anıyı, üst üste gelen iki olay tekrar hatırlattı.

Zagreb’in tam göbeğindeki, bir nebze Taksim Gezi ile kıyaslanabilecek Zrinjevac Parkı’nda (Zrinyevats diye okunur), asırlık çınar ağaçlarının çevrelediği küçük meydanda yürüyordum. Yabancı heyet olduğu anlaşılan Güneydoğu Asyalı bir grup, rehberlerinin etrafında kulak kabartmış, dikkatle dinliyordu.

Kravatlı, ağırbaşlı, orta yaş üstü hallerinden ‘Instagramcı turist’ olmadıkları zaten anlaşılıyordu. Isıtan mart güneşini fırsat bilip yakındaki banka oturdum, kulak misafiri oldum. Zagreb’in şehir mimarisinden, parkın ve bağlı meydanların 1890’larda şehrin kalbi olarak........

© Dünya


Get it on Google Play