Nedir bu yapısal reformlar? Niye yapılamıyor?
Geçen haftaki yazımda da belirttiğim gibi artık Türkiye’nin hızlıca ekonomi programını, dolayısıyla yapısal reformları ile ilgili yol haritasını açıklamalı ve başlatmalıdır.
Yapısal Reform ne demek? Ülkenin ekonomik, sosyal, hukuk ve demokrasi uygulamalarının temelden yeniden yapılandırılmasını sağlayacak kural ve süreçlerden oluşmaktadır. Elbette ki bu kapsayıcı yapının düzenlenmesi ve uygulamaya sokulması büyük bir plan ve özellikle de popülist, günlük beklentilerden arınmış bir irade gerektiği hiç şüphesizdir.
Peki, Türkiye neden yapısal reform ihtiyacı içindedir? Ve Niye bu ihtiyaç onlu yıllardır hep ertelenmektedir. Bu soruların cevabı için aşağıdaki tespitleri yapmamız gerekiyor.
Türkiye ekonomisinin genel sorunlarını değerlendirirken bazı sosyolojik ve toplumsal tespitler;
. Osmanlı sonrası Türkiye Cumhuriyeti’nin modern ekonomi sürecine girebilmek için yeterli sermayesinin olmaması ve kaybedilmiş yüzyılların hızlı telafi etme isteğinin siyaset ve seçmen arasında adı konulmamış mutabakatı (Plan kavramının toplumsal karşılığının olmaması),
. Tarım toplumundan, sanayi toplumuna geçişin plansız olmasının sosyal, kültürel ve ekonomik sonuçlarının ertelenmesi veya günlük politikalarla yönetilmesi,
. Gelişmiş ekonomilerin temel kurumlarının Türkiye’de kurulup geç gelişmesi, bazılarının ise geç kurulması,
. Nüfus yapısının, eğitim-öğretim sürecinin ve büyüme-Kalkınma hedefleri arasında koordinasyonun uyumlu hale getirilememesi,
. Özellikle Osmanlı İmparatorluğu’nun son iki 200 yıllık döneminin kayıplar ağırlıklı olması, genç Cumhuriyetin de bu kayıp psikolojisi içinde tercihlerde bulunması ertelenmiş, gecikmiş tüketim talebindeki artışı tetiklemesi,
. Tüm bu perspektifte en önemli sorun dünya ekonomilerinin sanayileşme süreçlerinin ve bu süreçlerin toplumsal değişimlerinde yarattığı etkinin Türkiye toplumun da yaşanmamış olmasıdır. (Burjuva sınıfının eksikliği, sınıfsal farkındalık sonuçlu yapısal dönüşümün içsel dinamiklerle yapılamamış olması),
Bu genel yapı ekonomide de yansımaları olmuştur. Özellikle toplumsal talepler ve bu taleplere siyasetin verdiği karşılık uygulanan politikalarda ağırlıklı popülizmin izleri görülebilmektedir.
Bu süreçte özellikle 1938’e kadarki politikalardaki planlı........
© Dünya
visit website