Enflasyon görünümü ve para politikası
Ağustos ve Eylül ayı enflasyon verileri bilindiği üzere hayal kırıklığı yarattı. Özellikle Eylül ayı enflasyonunun beklentilerden yüksek açıklanması piyasalarda moralleri bozdu.
Bu veriler aynı zamanda enflasyonda genel görünüme ilişkin bizlere önemli ipuçları da verdi. Şöyle ki; kur istikrarına ve yüksek reel faize dayalı kazanımlar büyük ölçüde sağlandı. Enflasyon oranının u’ten 3’lere düşmesinde bu etkiyi gördük. Bu kazanım, pozitif reel faiz politikası daha erken uygulansaydı belki daha hızlı olacaktı, fakat bu fırsat kaçtı.
Elimizdeki veriler ve Ekim ayına ilişkin öncü göstergeler, enflasyonda katılık konusunda ciddi riskler olduğunu ortaya koydu. Bu köşede daha önce kaleme aldığımız yazılarımızda da bu yöndeki riskleri dile getirmiştik. Konut piyasasındaki fiyat oluşumlarının yarattığı risklerin ve gıda sektöründeki fiyatlamaya dair sorunların tekrar önümüze geleceğini daha önce okuyucularımızla paylaşmıştık. Geldiğimiz noktada kira ve gıda sektöründeki fiyat artışları gibi konuları tekrar konuşmaya başladık. Fakat bu sorunlar para politikası tarafından çözülebilecek sorunlar değil.
Hafta içinde açıklanan toplu konut projesi atılımını önemli buluyoruz. Türkiye’nin bu aşamada lüks konut ihtiyacı........





















Toi Staff
Gideon Levy
Tarik Cyril Amar
Stefano Lusa
Mort Laitner
Sabine Sterk
Robert Sarner
Andrew Silow-Carroll
Ellen Ginsberg Simon
Constantin Von Hoffmeister
Mark Travers Ph.d