Tahsil edilemeyen alacaklarda KDV indirimi
Ekonomik sıkıntılar nedeniyle şirketlerin son dönemde yaşadığı önemli sorunlardan biri de tahsil edilemeyen alacaklarda KDV indirimi. Şirket mal ya da hizmet satışı için faturayı kesip gönderiyor, KDV’yi beyan edip ödüyor, ancak alıcıdan tamamen ya da kısmen ödeme alamıyor. Bu durumda ödediği KDV’yi geri alabilir mi?
KDV’de temel ilkelerden biri, tarafsızlık ilkesidir. Genel itibariyle bu ilke, KDV yükünün işletme açısından tarafsız kalması, yani rekabeti etkileyen bir unsur olmamasını ifade eder. Bu bağlamda, KDV nihai tüketici üzerinde kalmalıdır.
Yasal mükellef olan işletme, sadece bir vergi tahsildarı gibidir, devletin yarı vekili olarak hareket etmektedir (ECJ C-271/06). Dolayısıyla yukarıdaki sorunun cevabı “evet”tir. Durum böyle olmakla birlikte, Türkiye’de ve AB’de ilkenin uygulanmasıyla ilgili bazı farklılıklar söz konusu. Oysa, KDV bakımından işletmeler arası haksız rekabet oluşmaması için uyum şart.
Türkiye’de durum:
Şirket sattığı mal ve hizmet satışı için hesapladığı KDV’yi, alacağını tahsil etmemiş olsa dahi beyan ederek ödemek zorunda. Ancak, 2018 yılında Katma Değer Vergisi Kanunu’na yapılan ekleme sayesinde (KDVK md.29, f.4), alacağın “değersiz hale gelmesi” şartıyla, satıcı bu alacağa ilişkin hesaplayıp beyan ettiği KDV’yi indirebilmekte. Değersiz alacak, bir yargı kararına ya da kanaat verici bir vesikaya (örn. noterde düzenlenen sulh belgesi) göre tahsiline artık imkân kalmamış alacaktır. İndirim, ancak alacağın zarar yazıldığı vergilendirme döneminde yapılabilir. Alıcı ise, ödemediği KDV’yi indiremez, daha önce indirdiyse değersiz hale geldiği dönemde indirimi iptal eder (KDVK md.30, f.1, b.e).
Avrupa Birliği’nde durum:
KDV Direktifi (2006/112, md.90) gereğince, fatura........
© Dünya
visit website