Yapay zekâ çağında eğitimin geleceği: Bilginin ötesine geçmek
Tarih boyunca insanlık büyük dönüşümlere tanıklık etti. Yazının icadıyla bilgi nesilden nesile aktarılabilir hale geldi. Matbaanın bulunmasıyla düşünceler çoğaldı, sınırları aştı. Sanayi devrimiyle makineler insanın fiziksel gücünün yerini aldı. Ve şimdi, yepyeni bir kırılma noktasındayız: Yapay zekâ yalnızca günlük hayatımızı değil, düşünme biçimimizi de değiştiriyor.
Artık bilgiye ulaşmak hiç olmadığı kadar kolay ve hızlı. Yapay zekâ, binlerce kitap tarıyor, analiz yapıyor, karmaşık problemleri çözüyor, hatta yazıyor ve üretiyor. Birkaç saniye içinde büyük veri havuzlarını tarayarak en karmaşık sorulara yanıt bulabiliyor. Bilginin bu denli erişilebilir hale gelmesi elbette büyük bir avantaj, ancak aynı zamanda önemli bir soruyu da beraberinde getiriyor:
Eğer bilgiye ulaşmak artık bu kadar basitse, insanın rolü ne olacak? Bilginin her yerde olduğu bir çağda, eğitimin ve akademik dünyanın misyonu değişmek zorunda. Okullar, üniversiteler ve akademik süreçler sadece bilgiyi aktarmak için mi var, yoksa çok daha büyük bir amaca mı hizmet etmeli?
Bilgiye ulaşmak, onu anlamakla aynı şey değildir. Yapay zekâ, neyin doğru veya yanlış olduğunu istatistiksel........
© Dünya
