Ticari kredi faizi ve enflasyon farkının adil olmayan bedelleri
Bir varlık almayı düşünüyorsunuz, ev ya da araba olabilir. Kenarda da bu varlığı alabilecek nakit paranız var. Ne zaman kendi paranızla değil de kredi çekerek bu varlığı almak istersiniz?
Kredinin maliyeti sizin kenarda duran paranızı değerlendirdiğiniz yatırım aracının getirisinden daha düşükse o zaman kredi çekerek varlığı almanız iktisadi açıdan daha mantıklıdır. Burada devreye yatırım yaptığınız enstrümanın riski konusu giriyor. Bugün hisse senedi getirilerine bakıp, kredi faizleriyle kıyaslayıp yukarıda bahsettiğim seçimi yapamazsınız. Çünkü riskleri itibariyle ikisi ayrı kategoride enstrümanlardır. O zaman kredi faiziyle sabit getirili bir enstrümanın getirisi kıyaslanabilir.
Banka mevduatı ya da devlet tahvili buna örnek olabilir. Sonra devreye vade meselesi giriyor. Yatırım enstrümanınızın vadesiyle kredinin vadesinin birbiriyle aynı olması gerekir. Vade uyumsuzluğu olduğunda, diyelim krediniz beş yıl vadeli ama mevduatınız bir yıl vadeli, bir yılın sonunda sonrasındaki bir yıl için faizlerin ne olduğunu bilemediğiniz için yeni bir risk almış oluyorsunuz. Anlattığım ilişkiler hem bireyler için hem de şirketler için geçerlidir. Doğru işleyen bir finansal sistemde kenarda paranız varken krediyle herhangi bir yatırımı finanse etmek rasyonel bir tercih olmayacaktır.
Çünkü borç alma ve verme işlemleri fon fazlası olanlarla fon açığı olanların karşılıklı birbirleriyle........
© Dünya
visit website