Avrupa Parlamentosu seçimi sonrası, AB ile ilişkilerimizde tehlike çanları
Ülkemizi çok yakından ilgilendiren bir seçim geçtiğimiz Pazar günü geride kaldı. Seçim sonuçları kıta politikasında pek çok tartışmayı da beraberinde getirdi. Birçok ülkede seçim, aşırı sağ partilerin zaferiyle son bulurken peşi sıra bazı istifalar geldi. 27 ülkede, 720 sandalyeli Avrupa Parlamentosu için düzenlenen seçim sonrası Fransa'da aşırı sağcı Marine Le Pen Ulusal Birlik (RN) Partisi oyların yüzde 31'ini alarak ülkede erken seçimleri tetikledi. Seçimin hemen ardından Macron erken seçim kararı aldı. Öte yandan merkez-sağ tandanslı Avrupa Halk Partisi (EPP) Parlamento'daki en büyük grup olmaya devam etti ve 2019'a kıyasla 13 sandalye kazandı. İtalya’da Başbakan Giorgia Meloni ve İtalya’nın Kardeşleri (FdI) Partisi, yüzde 26-30 bandında oy oranıyla birinciliği garantiledi. Yeşiller Avusturya ve Almanya'da beklenenden çok daha kötü bir performans sergilerken, farklı üye devletlerdeki merkez sağ tandanslı Renew Europe (RE) 2019'a kıyasla AP'de 20 sandalye kaybetti. Almanya'da ise Şansölye Olaf Scholz'un partisi, EPP'nin ardından aşırı sağcı Almanya için Alternatif (AfD) ile ikinci sırayı paylaştı.
Bu seçimin sonuçları aşırı sağ partilerin Avrupa Parlamentosu’nda etkisi olacağını gösteriyor. Sonuçların ülkemiz için yaratacağı riskleri, konu uzmanı Marmara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Öğretim Görevlisi ve aynı zamanda yakın dostum olan Prof. Dr. Erhan Doğan’a sordum:
“Avrupa........
© Dünya
visit website