Üstünlerin Hukuku!
Yüce dinimiz İslam’ın en temel özelliklerinden biri toplum ve devlet yönetiminin temeli olan adalettir. Adalet kavramı Kur’an, sünnet ve tüm İslami kaynaklarda üzerinde önemle durulan ve toplum ile devletin esasını, mülkün temelini teşkil eder.
“Ey iman edenler! Allah için hakkı ayakta tutanlar ve adaletle şahitlik yapanlar olunuz. Bir kavme olan kininiz, sizi adaletsizliğe sevk etmesin. Adaletli olun, çünkü o, takvaya daha yakındır…” (Maide Suresi: 8)
“Şüphesiz Allah, adaleti, iyilik yapmayı, yakınlara yardım etmeyi emreder; hayâsızlığı, fenalık ve azgınlığı da yasaklar…” (Nahl Suresi: 90)
Maide 8 ve her Cuma hutbesinde okunan Nahl Suresi 90. Ayette adalete yapılan vurgu İslam’ın adaleti esas alması ve adalete verdiği önemi gösteriyor. Hz. Ömer (R.A.) efendimiz bu gerçeği 14 asır önce “Adalet Mülkün Temelidir” diyerek veciz bir şekilde ifade etmiştir.
Tarihi zulüm, katliamlar, sömürgenin her çeşidi ile dolu olan batılı emperyalist ülkeler ise 19’uncu yüzyılda ancak “hukuk” kavramı ve 20’nci yüzyılda ise “hukukun üstünlüğü” kavramını anayasal düzenlerine koymuşlar ancak hiçbir zaman adalet yerine gelmemiştir.
Batılı emperyalistlerin tıpkı “demokrasi, “insan hakları”, “kadın........
© Doğruhaber
visit website