Tek Çaremiz: “İttihad-ı İslam”
Bu son Gazze Katliamından sonra ele alınması gereken, üzerinde durulması elzem olan konuların başında İslam dünyasının birliği gelmektedir. Zira bu olay vesilesiyle Müslüman halklar ve onları temsil eden devletler arasındaki ilişkilerin ne kadar sorunlu olduğu, bu devletlerin yönetimlerinin ne derece duyarsız kaldıkları bir daha açıkça ortaya çıktı.
İttihad-ı İslâm, Müslümanların öncelikle Kur’an ve Sünnet hükümlerine uygun bir ahlâka kavuşmalarını, ardından ticari, kültürel, siyasi ve hukuki yapılarını güçlendirerek birlik ve beraberlik içerisinde yaşamalarını ifade eden geniş kapsamlı bir terimdir. İttihad-ı İslam, siyasi bir kavram olarak kullanılmaya başlanmadan önce de Müslümanlarca biliniyor ve ihtiva ettiği anlamdan ibadet olarak görülüyordu.
Müslümanların bireysel planda birbirlerine karşı kardeşlik hukukunu uygulamaları ibadet kapsamında olduğu gibi -siyasi yönü ağır basmakla beraber- Müslüman ülkelerin kendi aralarında askeri, siyasi, ekonomik birlikler oluşturma alanındaki faaliyetleri de ibadet kapsamında değerlendirmek daha doğrudur. Hatta bu sonuncusu daha önemlidir. Zira birlik ve beraberlik, toplumun maddi ve manevi tüm değerleri için koruma sağlayan zaruri bir şeydir. Şerefli bir hayat yaşamanın yolu güçlü olmaktan, güçlü olmanın yolu da birlik olmaktan geçer.
İlk........
© Doğruhaber
visit website