Dünden Bugüne PKK'nin Kanlı Tarihi(6)
Önceki yazımızda Öcalan’ın liderlik yolunda kendini güçlü göstermek için PKK Genel Sekreteri unvanıyla ülke dışındaki örgütlü yapılarla görüşme gerçekleştirdiğini somut örneklerle vermiştik. Bu somut örnekler için önceki yazıya müracaat edilebilir.
PKK henüz örgüte bir lider belirlememiş, herhangi bir isimden ziyade örgütün ismi ön plana çıkarılmıştı. Bu fikir PKK’nin gerçekleştirdiği kongre ve konferanslarda kurucular kurulu üyelerinin ortak fikriydi. Her ne kadar ortak fikir bu yönde olsa da birileri Öcalan’ı ön plana çıkarmaya çalışıyordu.
Henüz 1978 yılında kurulmuş ve lider belirlenmemişken ne hikmetse gazeteler PKK’nin gerçekleştirdiği eylemleri haber yaparken “Apocu” başlığını kullanıyor. 22 tane kurucular kurulu üyesinden Öcalan’ın ön plana çıkarılması tesadüf olamaz.
Doğu Perinçek’in gazetesi Aydınlık o dönemde henüz kimse Öcalan’ı tanımazken ne hikmetse sürekli olarak gazetede PKK’nin eylemlerini “Apocu” eylemleri olarak vermeye başlıyor.
Perinçek Gazetesi bir müddet PKK’nin yaptığı eylemleri “Apocular” olarak haberleştirerek politikacıların dikkatini Öcalan’ın üzerine çekmeye çalışıyor. Her ne kadar basında “Düşman” gibi gösterilse de hakikat öyle değildir. Zira reklamın iyisi-kötüsü olmaz siyaseti ile Öcalan ön plana çıkarılıyor.
Öcalan’ın ön plana çıkarılmasının zirve noktası Öcalan’ın fotoğrafının ve kimlik bilgilerinin gazete manşetinde verilmeye başlamasıdır. Aydınlık gazetesi ilk defa Öcalan’ın Türkiye kamuoyuna tanıtıyor. Öcalan artık Türkiye kamuoyunun tek gündem maddesi haline gelmeye başlıyor.
Öcalan’ın gazete manşetlerine çıkarılmasının iki amacı var. İlki Öcalan’ın diğer kurucular kurulu üyelerinden daha fazla öne çıkarılma isteği.. İkincisi Öcalan’ı zorunlu olarak yurtdışına çıkarmak. Yurtdışına çıkınca gözden ırak olacak, diğer örgüt yöneticilerinden soyutlanacak ve “DERİN”lerle irtibatı daha da rahatlayacaktı. En nihayetinde proje başarı ile gerçekleştirildi.
PKK’nin kurucular kurulu üyelerinden bazıları bu durumdan rahatsız oluyor ve yeri geldiğinde bu rahatsızlıklarını dile getiriyorlardı. İçerde birileri özellikle PKK ismi yerine “Apocular” ismini ön plana çıkarıyordu. Bu durumdan rahatsız olanların başında Mazlum Doğan geliyordu.
Mazlum Doğan’ın cezaevinde nasıl öldüğü ile alakalı ortaya atılan iddiaları destekleyen somut bir veri yoktur. Kendisini yaktığı veya kendisini asarak intihar ettiği yönünde iki iddia vardır. Fakat biz bu her iki iddianın da doğru olmadığını düşünüyoruz. Mazlum Doğan, Öcalan........
© Doğruhaber
visit website