GAZZE’DEN BAKINCA Ramazan 2024
Oruç; Allah’ın emridir. 11 aylık yorulma ve yıpranmanın yıkanması, yağlanmasıdır -gerekirse- tamir ve tadilatıdır hatta yeniden inşasıdır. Bu inşa yüzünden de bir inkılap ve ihyadır!
Rabbimizin fermanı: “Ey iman edenler, sizden öncekilere farz kılındığı gibi size de farz kılındı. Umulur ki korunursunuz.” (Bakara 183) Demek ki oruç; insanları koruyan farz bir ibadettir!
Oruç; sosyal çevredeki bir fert ve toplumu koruduğu gibi millet ve devletleri de korur..
“Komşusu açken tok yatan bizden değildir” ilkesi bunu anlatıyor.
Bu, şu demektir: insanın komşusu olur. Toplulukların, milletlerin ve devletlerin de komşusu olur.
Komşuların birbirlerine karşı bir hakkı ve hukuku olmalıdır. İslamiyet’te de zaten bu vardır.
İşte Hz. Aişe’den gelen bir rivayette, bu hak ve hukukun derecesini şöyle vurguluyor: "Cibril bana komşu hakkını o kadar çok tavsiye etti ki neredeyse komşuyu komşuya vâris kılacak zannettim.”
*Yukarıdaki ayet ve hadisler doğrultusunda önce nefsimizden yola çıkıp Gazze’ye kadar yürüyelim. Gazze’nin artık yerel hatta bölgesel bir yer adı olmadığını, küresel bir kimlik ve kurum olduğunu zinhar bilelim. Çünkü Gazze artık küresel vicdanın adı, insanlık onurunun adresidir.
Baksanıza dünyanın karşısında el pençe divan durduğu Siyonist Sermayenin trilyon dolarlarını çula oturttu. “Bir gece ansızın gelebiliriz..” diyen nice hükümet ve liderlere dahi çark ettiren, tükürdüğünü yalatan Dört Kitab’ın Lanetlediği İnsan Suretli Siyonist İblis’in inine girdi. Yetinmedi, bir gece ansızın inine girdi. Sadece bu mu? Bu Nebi katillerinin hamisi Büyük Şeytan’ın başına........© Doğruhaber
visit website