Solun Dindar Kürt Çıkmazı
Şeyh Said Kıyamı halifeliğin kaldırılmasına yönelik, içinde Kürtlerin milli haklarının endişesini de barındıran bir hareketti. Mustafa Kemal ve İsmet İnönü büyük bir sorun ile karşı karşıya kaldıklarını biliyorlardı.
Aslında kıyam başladığında Türkiye’nin Başbakanı Ali Fethi Okyar’dı. Sıkıyönetimin ilan edilmesi ve buna paralel bazı kanuni düzenlemelerin yapılmasını yeterli görüyordu. Kısacası sert tedbirlerden yana değildi.
İsmet İnönü ise şiddet yanlısı idi. İnönü, Meclis’te Başbakan’ı bu hususta pasif kalmakla suçladı. Ali Fethi Okyar istifa etti. Başbakanlığa İsmet İnönü getirildi.
İnönü ayağının tozu ile hemen Takrir-i Sükûn Kanunu’nu çıkarttı. Tabiri caizse yayın yasağı getirildi. Yapılacak her şey gizlilik ilkesi gözetilerek yapılacaktı. Ayrıca Kanun’un işletilmesi için iki adet İstiklal Mahkemesi kurulacaktı. İnönü hatıralarında tedbirleri şu şekilde özetler: “Hükümet programında ifade etmek istediğimiz tedbir iki noktada hülasa edilebilir; Seferberlik ilan edeceğiz ve bir Takrir-i Sükûn Kanunu çıkaracağız. Takrir-i Sükûn Kanununu işletebilmek için iki İstiklal Mahkemesi kuracağız. Biri şarkta çalışacak, birinin merkezi Ankara olacak.” (İsmet İnönü, Hatıralar, Bilgi Yayınevi, Ankara)
Okuyucularımıza İstiklal Mahkemelerinin ne iş........
© Doğruhaber
visit website