Eğitim ama nasıl?
Bilindiği üzere geçenlerde “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” başlığı ile eğitimimizde yeni bir rota oluşumu çalışmaları başlatıldı. Hatta bununla ilgili bir taslak yayımlandı ve önerilere açıldı. Tabi eğitimciler konu ile ilgili teferruatlı görüş bildirebilirler. Ama genel anlamda eğitimin misyon ve vizyonu oluşturulmalıdır diye düşünüyorum.
Türkiye’de uygulanan kalıcı bir eğitim sistemimiz bulunmamaktadır. Her dönemin kendisine has bir yöntemi bulunmakta, bu husustaki eleştirilere genellikle; “Her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır” atasözüne benzer cevaplar alınmaktadır.
Oysa eğitim gibi ülkenin ekonomisinden güvenliğine, adalet sisteminden tarımına kadar, kısacası her alanını ilgilendiren bir konuda genel hatları ile belirlenmiş bir sistemimiz olmalıdır. Belki ufak tefek rötuşlarla değişikler yapılabilir. Ama temel standartlar aynı kalmalıydı.
Şimdi gelelim kendimizce en önemli sorunlarımıza: Kanaatimce eğitim sistemimizin en önemli problemlerinden birisi pratikten yoksun oluşudur. Sınıflarda metinleri ezberlemekle meşgul olan öğrenciler, okuduklarını dışarda pratize etmekten mahrum bırakılmaktadırlar.
Cizre’de siyah taşlı, mütevazı bir mezarda yatan ve kısa adı........
© Doğruhaber
visit website