MEB Türk Dili ve Edebiyatı Programı Üzerine-1
Neşet GÜNEL
Ooo… O Ne Program, O Ne eda, O Ne alım, O Ne Çalım!
Millî Eğitim Bakanlığının, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli üst başlığıyla yeni öğretim programları internet ortamında boy gösterdi.
Bakanlık yetkililerinin program çalışmaları sırasında yaptıkları açıklamalarda öne çıkan vurgu “sadelik” vurgusuydu. Program ortaya çıkınca görülen en önemli nitelik “karmaşa” oldu.
Daha önce hem ÖSYM hem de MEB ders kitapları üzerine eleştiriler yazmıştım. ÖSYM ile ilgili LYS Türk Dili ve Edebiyatı Testleri Beyanındadır/ÖSYM'nin Bir Çiftliği Var: Üç Dönüm Bostan, Yan Gel Yat Osman. MEB ders kitaplarıyla ilgili olarak da Evrak-ı Perişan adlı inceleme/eleştiri yazılarımı yayımlamıştım. İlgili mercilerden tehdit içeren e-postalardan başka bir cevap alamadım. Maalesef kamuoyundan yeterli karşılık da bulamadı bu yazılar. Ben de boşa kürek çektiğimi düşünerek bırakmıştım peşini.
Yeni öğretim programları karşısında kendimi tutamayıp birkaç kelam etme ihtiyacı duydum. Adressiz mektup olacak ama olsun. Ne diyor bir yazar: Yazmasam deli olacaktım.
Programlar arasında Türk Dili ve Edebiyatı Dersi Öğretim Programı da var. Programı gözden geçirdiğimde hissettiğim en belirgin duygu “şaşkınlık” oldu. Böyle bir program ancak fildişi kuleden yazılabilir. Bir kifayetsiz muhterislik vesikası.
Türk Dili ve Edebiyatı Dersi Öğretim Programı ile ilgili notlar
Balık baştan kokmuş
Programın başında T. C. Milli Eğitim Bakanlığı yazıyor. “Milli” derken düzeltme işareti (^) konmamış. “N’olmuş yani, unutmuşlar.” demeyelim. Yapılan sınavlarda bu işaretle ilgili soru sorulup öğrencilerin kaderi belirleniyor. TDK’ye göre “milli” sözcüğü “mil”i olan yani “Selin sürükleyip getirdiği çok küçük taneli çamurlaşmış kum ve toprak karışımı barındıran” anlamına geliyor. Buna göre “Milli Eğitim Bakanlığı”nın karşılığı şöyledir: Çamurlu Eğitim Bakanlığı.
Yeni bir başlık açmamak için yazımla ilgili gözüme çarpan bir iki örnek daha vereyim.
Program’da 50 küsur yerde öğrenciler için “Yazıma dikkat eder. Yazım kurallarını etkili bir şekilde kullanır vb.” şeklinde direktifler veren sayın programcılar, bir tema içinde aynı sözü üç değişik biçimde yazmayı başarmışlardır: Serveti Fünun (s.11), Servet-i Fünûn (s. 136), Serveti¬fünun (s. 139).
Aynı ifade, iki farklı yazım: “Dede Korkut hikâyelerinden birini…” (s. 111) “Öğrencilerin Dede Korkut Hikâyeleri’nden birini…” (s. 141) Şu ifadede de hikâye sözcüğünün büyük harfle başlatılıp kesme işareti konması çok tuhaf: “Belirlenen Dede Korkut Hikâyesi’nin tahlil edileceği hatırlatılarak uygun yön¬tem ve strateji belirleyerek metni okumaları sağlanır. (s. 139)”
Aynı ifade, iki farklı yazım: “İkin¬ci okuma metni olarak Köktürk Yazıtları’ndan…” (s. 156) “İkinci okuma metni olarak Köktürk Yazıtlarından…” (s. 158) Birinde kesme işareti var, diğerinde yok.
Peki, bunların doğru yazımı nasıl olmalı? Hiç de önemli değil. Bizim önemsediğimiz, tutarlılıktır. Yanlış da olsa tutarlı olunması beklenir.
Alımlama, Üretim, Girdi, Çıktı…
Türk Dili ve Edebiyatı Dersi Öğretim Programı iki temel beceri üzerine yapılandırılmış: alımlama ve üretim.
Nedir alımlama? TDK’ye göre alımlama: “Herhangi bir şeyi kendi bilgi ve tecrübe birikimine göre anlamak” Alımlamak diye bir sözcük varsa “alım” diye de bir sözcüğün olması gerekir. Çünkü -le/-la isimden fiil yapım ekidir. “Alım” sözcüğüne TDK “almak işi” karşılığını........
© Doğruhaber
visit website