Düşmanına Dönüşme!
İlkel mağaralarda, insanoğlu ateşi kontrol altına almayı öğrenerek medenileşmenin yolunu açtı derler. Çünkü ateş tehlikelidir, yayılmamalıdır. Ama kor parçası kalbin derinliklerine gömülü, eski çağlardan kalma kavmiyetçilik ateşini, daha gür bir şekilde yakan 1789 Fransız İhtilali, yaktığı ateşin kontrolü bir şekilde yayılmasını sağlayarak, coğrafyaları ve insanlığı ateşten sınırlarla bölmüş, lokmalara ayırmış, kendisi için pişirmiştir.
Yaşamı besleyen, varlığın devamını sağlayan; evlat, aile, akraba sevgisinin ateşi de var. Ama bunların üstü; aşiret, kabile, millet, ulus kavramlarıysa, insanlığın tek tipleşmesini engelleyip zenginleşmesini sağlamaya yöneliktir. Sırf bundan; renkler, kültürler, diller ve meşru gelenek-görenekler Allah'ın ayetleridir. Varlığın devamı için zorunlu olan aileyi koruma kollama görevini, genişlemiş kavimler için uygulama çabası, beraberinde güç ve zorbalığın doğurduğu zulmün büyük potansiyelini de taşır. Bizler ismini kavmiyetçilik, ırkçılık, faşizm… olarak biliyoruz. Faşizm, kendi ırkının sevgisini dayatmaya yönelik çabayı aşarak, herkesi kendi rengine çevirme çabasına dönüşebilmektedir. Fransız İhtilali sonrası, sömürgeci zihniyetin seküler bilinçle birleşmesi, etnik baskının kültürel baskıya evrilmesini sağlamış ve detaylı çizilmiş metodoloji ile etnik tüm unsurlar, sözde sosyal bilimlerle........
© Doğruhaber
visit website