Direniş ve Sari Kazım’ın Köyü
Tolstoy, genç bir Rus aristokratının askerliği sırasında Kazaklarla tanışmasını ve farklı kültürle karşılaşmasını konu aldığı, Kazaklar kitabının son bölümlerinde, Rus sömürgeciliğine karşı savaşan Dağıstanlı Savaşçılardan (Abrekler) bir anekdot sunar.
Kafkas köylerini yabancı saldırılarından koruyan, sömürgecilere karşı savaşmayı ibadet olarak gören, bu amaç için ailelerini, arkadaşlarını, köylerini, tüm maddi yaşamlarını terk eden Abrekler, ölümüne savaşıp asla teslim olmazlardı.
Tolstoy kitabında, Ruslarla savaşıp, teslim olmayan sekiz Abrek'den bahseder. Dağıstan'ın balta girmemiş ormanlarında, kurşun sesleri bitip çatışma sona erdiğinde Abrekler'in kemerleriyle birbirlerine bağlandıklarını, ölümüne savaştıklarını, şerefli ve onurlu bir ölümü tercih ettiklerini anlatır.
Şeyh Şamil ve Abrekler, Rusları topraklarından atamadılar ama direnişleriyle milli ve manevi değerlerini daima diri tuttular. Ruslaşmadılar, asimile olmadılar.
Şeyh Şamil’in onlarca yıl süren direnişini kırmak için Ruslar her türlü zorbalığa başvurup, kuşatmayı arttırırlar. Kayıplar artmaya başlar. Kayıplar artmaya başlayınca insanlar homurdanmaya başlar ve Şeyh Şamil köyde bulunanlara der ki "Teslim olmanın lafını edene köy meydanında........
© Doğruhaber
visit website