menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Resmî ve Gönüllü Kemalizm Kıskacı!

49 18
01.05.2024

28 Şubat’la anılan Sincan için, 1998’de, Cumhuriyet’in 75. Yılı Kutlamaları kapsamında yeni bir heykel kararı alınmıştı. İlçe kaymakamı ve Atatürkçü Düşünce Derneği, heykel için kafa kafaya vermiş, parasını ise Sincanlı iş insanlarından tahsil etmişler, kıdemli heykeltıraş Burhan Alkar’la anlaşıp Lale Meydanı’na dikilmek üzere, ona bir heykel siparişi vermişlerdi.

Alkar, gülümseyen bir Mustafa Kemal heykeli yapınca siparişçiler küplere binmiş, heykeltıraşı kendisine verilen parayı geri vermesi için mahkemeye vermişlerdi. Onlara göre gülümsemek “kurucu lider”in ciddiyetine halel getiriyordu.

Heykeltıraş, onlara karşı mahkemeyi kazandı, parayı iade etmedi. Ama siparişçiler, lütfedip heykeli onun atölyesinden bile almadılar.

Kemalizm’in toplumun zihninde “çatık kaşlı devlet” olarak bir karşılığı vardı. Kemalistler, bundan memnundular ve heykelin bunu zedelemesinden endişe etmişlerdi.

Bu klasik Kemalist anlayış, oldukça marjinal kaldı. “Çatık kaşlı resmi Kemalizm”, şehir meydanlarındaki heykellerde ve resmi dairelerdeki fotoğraflarda dururken “gülümseyen, sivil bir Kemalizm” ve onun toplumsal karşılığı “gönüllü Kemalizm” epeydir bir “toplumsal” hareket olarak işliyor. Hareketin oluşturulmasında sosyal bilimlerin bütün maharetleri işletiliyor. Hareket; “Gül Devrimi”, diğer “renkli devrimler”, “Arap Baharı”, “Gezi olayları” gibi son devrin toplumsal (?) hareketlerinin tecrübeleriyle destekleniyor ve “Yeni Kemalist Hareket” olarak nitelenebilecek bir kimlikle artık siyasi sonuçlar da getiriyor. Analizimizde bu hareketin oluşumunu ve getirdiği sonuçları işleyeceğiz.

1960 İHTİLALİ VE SOSYALLEŞEN KEMALİZM

Kemalizm, ilk sosyalleşme girişimini 1933’te Cumhuriyetin 10. Yılı Kutlamaları çerçevesinde yaptı. 10. Yıl Marşı ile özdeşleşen bu girişim, Kemalizm’e bir gençlik kazandırdıysa da onun CHP’nin şahsında 1950’de seçimleri kaybetmesini engelleyemedi.

Halkın zihin dünyasında Kemalizm, “dine yönelik yasaklar”, “çatık kaşlı devlet”, “süt veren keçiden alınan vergi”ler olarak karşılık buluyordu.

Halk, 14 Mayıs 1950’de iktidara gelen Demokrat Parti’nin (DP) oluşturduğu özgürlük ortamında Kemalizm’e karşı içinde biriken eleştirileri dile getirmek istedi. Ama DP, bunu göze alamadı ve halkın taleplerinin karşısına, “Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun” başlığıyla 5816’yla dikildi.

Böylece halk nezdinde her tür Kemalizm eleştirisi, cezai bir karşılık bulurken devletin bütün kurumları her tür imkânları ile Kemalizm’i anlatmak için seferber oldular. DP, halkın nazarında aşınırken Kemalizm, özellikle gençlik arasında revaç buldu ve o Kemalist gençlik, DP’ye karşı yapılan 27 Mayıs 1960 darbesine “toplumsal bir meşruiyet” kazandırdı. Darbeciler; halk istedi, biz de yaptık, diyerek darbeye bir tür “sosyal meşruiyet” süsü verdiler.

İhtilalden sonra darbeciler, hızla harekete geçtiler. Devletin kurumları, “resmi Kemalizm”i koruyacak şekilde yeniden düzenlendi. Onunla birlikte Sol yapılar üzerinden “devrimci bir sivil Kemalizm” üretimine gidildi. Böylece özellikle Aleviler ve Rumelililer üzerinden Kemalizm, bir halk tabanı kazandı. Bu taban, 1970’li yıllarda CHP’ye tarihi bir soluk verdi; 1980’den sonra da SHP’nin hayat bulmasına ve belediyeleri kazandıktan sonra hükümet ortağı olmasına yetti.

27 Mayıs İhtilali’nin başlattığı “sosyal Kemalizm” öylesine etkili olmuştu ki Sol’un ünlü isimlerinden Mahir Çayan ve Deniz Gezmiş bile kendilerini Mustafa Kemal’le anlatıyorlardı. Hatta 1966’da Siverek’te bir heykele yönelik saldırının ardından Çayan ve ekibi heykel nöbetleri bile başlatmıştı.

28 ŞUBAT ve KEMALİZM!

28 Şubatçılar, 27 Mayıs İhtilali’ne büyük bir sempati duyuyorlardı. İhtilalin Anayasaya Mahkemesi, Danıştay gibi kurumlarını İslâmî çevrelere karşı işlettiler, halkın karşısına resmi Kemalizm’le çıktılar. Ama onun yanında odalar ve sendikalar üzerinden bir yarı sivil Kemalizm hareketi de başlattılar.

Ne var ki sendikacıların halk nezdindeki itibarsızlığı ve odalarla ilgili şaibeler, 28 Şubat uygulamaları ile buluştuğunda resmi Kemalizm’e canlılık kazandırmak bir yana onu daha da zayıflattı. Hayat pahalılığının ayyuka çıktığı günlerde heykel, büst........

© Doğruhaber


Get it on Google Play