Bilgi ile köleleştirme!
“Oku!” emriyle başlayan İslam, bilgi sahibi bir insan yetiştirdi. İnsan; bilip de yaşayanlara,
yaşayıp da anlatanlara,
anlatıp da uğruna mücadele verenlere uyacak,
bilme makamına çıkacak,
bilerek yaşayacak, bilerek anlatacaktır.
İslam, insanı yeryüzünün efendisi bilir. İslam’ın insan ile bilgi arasında kurduğu ilişki de insanın efendi oluşu esasıyla şekillenmiştir. Bizde bilgi, insanın yoldaşı bile değil, yol bineği, elindeki aydınlatma cihazıdır.
Böylece İslam’la “bilen insan, bilginin sahibi insan” yetişti. Bilmenin hakkını veren, Hakk’a ulaştı. Bilmeyi sadece dünya için kullanan da dünyalığı elde etti.
Yahudiler, bilginin gücünün önemine İslam’la vardılar. İslam’ın siyasi hakimiyet günlerinde tıp, iktisat gibi alanlarda bilgiler edinerek rahat bir yaşam sağladılar. Ama fırsat bulduklarında insanı bilgi sahibi olma makamından, bilginin sahip olduğu insan düzeyine düşürdüler. İnsanı efendileştiren bilgiyi ondan aldılar, onu köleleştiren bilgiler ürettiler.
İnsan, Yahudi uygarlığında bilgiye kavuşunca yüceldiğini zannetti. Halbuki bilgi, onun sırtına bindi, onu “yol bineği” yaptı ve nihayetinde kendi........
© Doğruhaber
visit website