DEVREMÜLK DEVLETLER
Devlet, örgütlenmiş siyasal topluluktur. Fransızcada “Etat”, İtalyancada “Stato”,
Almancada “Staat” ve İngilizcede “State” kelimeleriyle ifade edilen devlet olgusu bugünkü haline ulaşmak için birçok badire atlatmıştır.
Milattan önce 5. Yüzyılda Atina'da yaşayan sofistler devleti güvenli yaşam ve birlikte çalışarak az çalışıp çok kazanmaya hizmet etmiştir. Ataerkil krallık ve zengin bir azınlık..
Ortaçağda ise teokratik bir yapı içerisinde güçlü senyörlükler ve kilisenin mutlak egemenliğine evirilmiş. İbn-i Haldun farklı düşünse de ortaçağ böyle kalmış.
Asr-ı Saadet döneminin cihanşümul İslam Devleti'nin adalet/hürriyet temelli, huzurlu, ferah bir devlet olduğunu ve aynı zamanda İslam Devleti’nin ne kadar mükemmel ve ne derece elzem oluşunu işin ehline bırakarak devam edelim.
Yeni çağda batı dünyası laik ve pragmatik bir devlet hegemonyasına dönüşmüş. Hobbes devlet için barış, güvenlik, eşitlik, adalet, mutluluk gibi güzel sözler sarf etmiş olsa da batı bunlara hiç bir zaman gerçek anlamda önem vermemiştir.
Nizamülmülk siyasetname isimli eserinde “Adalet mülkün temelidir.” sözünün zamanla kurulacak olan devre mülk devletlerinin (hukuk devletlerinin) temelinde taviz ve sömürülebilirlik olacağı anlamına geleceğini asla tahmin edememiştir.
İngiltere'de 16. ve 17. yüzyıllarda hüküm süren polis devleti var. Kıta Avrupa ülkelerinde de... Polis kudreti (Polizeigewalt)... Hak hukuk yok, güç ve üstünler........
© Doğruhaber
visit website