Türkiye’nin tarihî sorumluluğu!
‘İstiklal Şairi’miz Mehmed Akif bir asır önce Batı’yı “Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar” mısraıyla tanımlamıştı. Necip Fazıl da Batı’nın dayandığı temeli şöyle özetler: Yunan Roma Hristiyanlık= Batı Medeniyeti. Necip Fazıl’a göre Batı, ruhunu tamamen kaybetmiş ve kuru bir akla teslim olmuştur: “Batıyı Doğu’yla beraberce, lif lif, en mahrem köklerine kadar muhasebe etmiş bir idrakin varacağı hüküm, Batı’nın, geniş madde planıyla baştan başa ve sıkı sıkıya temas hâlinde bir kuru akıl harikasından ibaret olduğudur. Batı, bir kuru akıldır ve Allah, kuru akla ne kadar hak ve imtiyaz vermişse hepsine malik ve kuru aklı nelerden mahrum etmişse hepsinden yoksundur.” Gazze’de tüm dünyanın gözleri önünde yaşanan soykırım işte bu yoksunlukların ipuçlarıyla doludur.
Batı’nın kurduğu düzen özü itibarıyla kendi aralarındaki çatışmayı bitirmek üzerine planlanmıştır. Avrupa Birliği, NATO, Birleşmiş Milletler gibi örgütler I. ve II. dünya savaşları bir daha yaşanmasın diye kurulmuştur. Yani Hristiyan beyaz Avrupalılar birbirini katletmesin de kimi katlederse etsin! İşte bu yüzden Ukrayna’ya füze, tank ve uçak gönderen Batılılar için Gazze’deki soykırım bir anlam ifade etmiyor.
Aradan ne kadar zaman geçerse geçsin, demokrasi ve insan hakları masalı ne kadar çok anlatılırsa anlatılsın Batı’nın genlerinde var olan “insan” tanımı değişmiyor. Batılılar için “insan” denilince sadece ve sadece Hristiyan ve beyaz Avrupalılar akla geliyor. Edward Said meşhur Oryantalizm kitabında Batı’nın bu zihin kodlarını çok iyi deşifre etmiştir. Bugün Gazze’ye atılan bombaları tedarik eden, siyonist rejime karşılıksız milyarlarca dolar akıtan ABD’nin tavrı işte bu zihin kodlarının yansımasıdır.
Ünlü Alman düşünür Friedrich Schiller bu hakikati yaklaşık iki asır........
© Diriliş Postası
visit website