Gazze’de soykırım, açlık ve âlemde ışıklı gürültü
Gazze açlığa mahkûm edildi. İnsanlar Gazze’de içecek su bulamıyor. Gazze’de yaşlılar, kadınlar ve çocuklar, din ve etnisite ayrımı gözetilmeksizin katlediliyor. Yardım konvoyları hedef alınarak vuruluyor. Mağdur insanlar belli bir yöne yönlendirilerek toplu hâlde katlediliyorlar.
Dünyanın her yerinde birileri konuşuyor. Sadece konuşuyorlar. Çocuklar, anne karnında hedef alınarak katledilirken konuşuyorlar. Gıda konvoyları vurulurken konuşuyorlar. Gıda kuyruğundaki insanlar vurulurken konuşuyorlar. Uluslararası destek kuruluşları adına bölgede bulunan misyon personeli hedef gösterilerek vurulurken konuşuyorlar. Hastaneler, camiler ve kiliseler vurulurken konuşuyorlar. Bu katliam şekillerinin her birinde kullanılan mühimmatı veren tedarikçiler, diplomatik bir dille gevezelik eden temsilcilerin ülkeleri. ABD ve AB ülkelerinde üretilen tank ve mermileri ile uçak, bomba ve en vahimi yasaklı fosfor bombalarıyla katlediliyor insanlar.
Hafta başındaki BM Güvenlik Konseyi toplantısında dinlediğim ülke temsilcilerinden birkaçı dışında hakikati konuşan yoktu. Pek çok ülke temsilcisi Gazze’de olup bitenlerden söz etme gereği duymadı. Şam’da bombalanan diplomatik misyona yapılan saldırıyı gören duyan yoktu. İsrail temsilcisi konuşurken bir an için Filistin’de ve Gazze’de çocuk parkları, okullar, bakımevleri, tedavi merkezleri yapan ve ulaşılamayan yerlere uçaklarla bayramlık ve bayram şekeri bırakan bir ülke temsilcisi konuşuyor hissine kapıldım. Hitler’den ve soykırımdan bahsederken yaptıkları soykırımı hatırlamıyor gibiydi. Tarihin hiçbir kesitinde bu kadar süreyle bu ölçekte bir patlayıcı bu kadar sınırlı bir alanda kullanılmadı (Hiroşima dâhil). Bu kadar kadın ve çocuğun katledildiği bir yer hatırlayanınız var mı?
Siyonist kurşunundan kurtulan çocuklar bırakın yetersiz beslenmeyi, açlığa mahkûm edildiler. Bütün bunlar insanların gözleri önünde canlı........
© Diriliş Postası
visit website