Yapay zekâ sıkıntıları: Böcek miyim, dodo kuşu mu?
Yapay zekâda beni rahatsız eden bir şey var.
Hayır, işlerimi kolaylaştıran yapay zekâ uygulamalarından bahsetmiyorum.
Beni rahatsız eden, onu üretenlerin çoğunda gördüğüm zihniyet.
Yapay zekâ; bilgisayar veya robotların yani makinelerin insanın zekâsını, insanın işitme, konuşma gibi özelliklerini taklit etmelerini sağlayan yazılımlar demek.
Bugün yapay zekâyı kimler üretiyor? Microsoft, Google, Meta, OpenAI, xAI vd.
Neredeyse hepsi Amerika’daki teknoloji merkezi Silikon Vadisi’nden.
Silikon Vadisi’ni Silikon Vadisi yapan ve yapay zekâya yön veren beyinlerin çıktığı Stanford Üniversitesi’ni de unutmayalım.
Neredeyse dünya tekeli oluşturan Batılı bu şirketlerin yöneticilerinde, onlara yön veren bilim insanlarında beni rahatsız eden şey ‘yapay zekâya evrimci bakış’.
İlk defa, Stanford Üniversitesi’nden Prof. Dr. Fei-Fei Li’nin videosunu seyrettiğimde küçük bir şok geçirmiştim.
Bilgisayar görmesi üzerine çalışan Profesör Li, bizlerin bu özelliği hayvandan insana devam eden 540 milyon yıllık bir evrimle kazandığımızı söylüyordu.
540 milyon yıl sonra bugün insanlar ona göre “en zeki görsel hayvanlar”. Beynimizin yarısı görsel işlemeye ayrılmış durumda.
Bugün, üç yaşındaki bir çocuk sadece görmüyor, aynı zamanda “masanın üzerinde kedi var” diyerek gördüğünü anlamlandırıyor.
Yani aslında görme ve konuşma 540 milyon, artı üç........
© Diriliş Postası
visit website