menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Milleti kandırmak için; kurtarıcı, halife ve müfessir olduklarını söylüyorlar! (III)

21 8
11.02.2024

Son iki haftada “Risale-i Nur’un nurunu söndürmek isteyenler”le ilgili yazılar kaleme alıyor, şahsi istikbal ve hırslarıyla hareket eden bazı zevatın varlığına dikkat çekmeye gayret gösteriyorum. Bu hafta da aynı konu üzerine birkaç kelam ederek son noktayı koyma gayretinde olacağım.

Bediüzzaman Said Nursi hazretlerinin, her hususta birinci talebesi olan Hacı Hulusi Yahyagil’inHarap tekne, sarhoş kaptan, böyle gemi, batar her an…” şeklindeki mısrasını, feraset sahibi birçok insan gibi “manidar” bulurum. Zira ümmet-i Muhammed’i (asm) sahil-i selamete çıkaracak bir tane gemi vardır. Onun kaptanı ise Muhammed-i Arabi’dir (asm). Demek Enveriler imitasyon olunca; ister istemez ortaya koydukları “benlik ve enaniyet-i ilmiye”den müteşekkil tekneleri de, çürük oluyor. Nice zamandır hâl-i âlem buna şahitlik etmektedir.

SAVM, SALÂT, HAC, ZEKÂT VE KELİME-İ ŞEHADET!..

Evet bu ümmet ne çekmişse; “özmen tavırdan uzak”, “gayr-ı emin bir hâlet-i ruhiyeye bürünmüş”, “Yakup’un oğlu olduğunu iddia eden mukallitler” yüzünden çekmiştir. Şöyle ki; Üstad Bediüzzaman, Kastamonu Lahikası’ndaRisale-i Nur, hakaik-i İslâmiye’ye dair ihtiyaçlara kâfi geliyor, başka eserlere ihtiyaç bırakmıyor…” şeklinde, Risale-i Nur Külliyatı’nın ana maksadının ne olduğunu, veciz bir ifadeyle ortaya koymuştur. Mezkûr........

© Diriliş Postası


Get it on Google Play