menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

Soykırımcı İsrail meğer 'liberal demokrasiymiş' (!)

11 5
26.03.2024

Geçtiğimiz hafta İsrail gazetelerinin nerdeyse hepsinde yer alan bir haber dikkatimi çekti. Haberlere göre İsrail, İsveç’in Göteborg Üniversitesi bünyesinde yer alan V-Dem Enstitüsü tarafından her yıl yayınlanan ve 200 ülkenin demokrasi kalitelerinin çeşitli kriterlere tabi tutularak ölçüldüğü Demokrasi Raporu’nda, son 50 yıldır bulunduğu listenin en tepesi olan “liberal demokrasiler” kategorisinden düşerek “seçimli demokrasiler” kategorisine gerilemiş.

Bu haber üzerine İsrail’in neden listenin en tepesindeki liberal demokrasiler kategorisinden düştüğünü öğrenmek için bahse konu raporu inceledim. Raporun linkini incelemek isteyenler için buraya bırakıyorum. (https://www.v-dem.net/documents/44/v-dem_dr2024 highres.pdf)

Rapora göre, İsrail’in demokrasi sıralamasında geriye gitmesinin yegâne sebebi, geçtiğimiz yıl Netanyahu hükûmeti tarafından kotarılan yargı reformu veya diğer bir adıyla ifade etmek gerekirse yargı darbesiymiş.

Hatırlanacağı üzere Netanyahu hükûmeti güvenoyu alır almaz, ilk iş olarak meclise yargı reformu tasarısı olarak bilinen düzenlemeyi getirmişti. Yüksek mahkemeye yargıç seçimini düzenleyen ve hükûmete bu konuda daha fazla imkân tanıyan tasarıda; yüksek mahkemenin yetkilerine de kısıtlama getiriliyor ve böylelikle yüksek mahkemenin “temel kanun” olarak isimlendirilen yasaları denetlemesi veya iptal etmesi engelleniyordu.

Hâl böyle olunca, ülkedeki güçler ayrılığı prensibinin zarar göreceğini ve denge-denetleme mekanizmasının bozularak hükûmetin tasarruflarının yargı denetiminden kaçırılacağını ileri süren kesimler sokağa çıkarak protestolara başlamışlardı. Hükûmetin bu konuda yeterli güvenceyi verememesi nedeniyle protestolar dozunu artırmış ve durum ülke genelinde sivil itaatsizliğe dönüşmüştü.

Nihayetinde Netanyahu Mart 2023’te tasarının geri çekildiğini söylemiş ve tepkiler kısmen de olsa hafiflemişti. Ancak hükûmet, bütçe kanununu geçirip elini rahatlattıktan sonra yaz döneminde bu tasarıyı tekrar meclise sunmuştu. Makul sebep yasası olarak da isimlendirilen yeni tasarıda sadece ufak tefek rötuşlar yapılmış ama kanunun özü öncekiyle aynı kalmıştı.

Yani yüksek........

© Diriliş Postası


Get it on Google Play