İsrail'in 7 Ekim'de Hannibal Protokolü’nü uyguladığı ifşa oldu
Hatırlanacağı üzere, 7 Ekim 2023 sabahına Hamas’ın askerî kanadı olan İzzeddin el-Kassam Tugayı ile Gazze’de mukim olan diğer bazı silahlı grupların; İsrail’e yönelik atılan yaklaşık 5 bin civarında roketin ardından karadan ve havadan sınırları aşarak İsrailli işgalcilerin yaşadığı bazı yerleşim birimlerine saldırdığı haberleriyle uyanmıştık.
O gün yaklaşık bin 500 civarında Filistinli savaşçının sınırı geçtikten sonra İsrail’in sınır birliklerini ve yakınlarda bulunan yerleşim yerlerini basarak karşılarına çıkan askerleri öldürdüğünü ve sivilleri de mümkün mertebe esir alarak Gazze’ye götürdüğü şeklinde haberleri takip etmiştik.
İsrail makamlarının 7 Ekim gününe dair açıkladıkları ölü, yaralı ve rehineleri kapsayan ilk raporda; bin 400 civarında ölü, 5 bin civarında yaralı olduğu ve 250-300 civarında kişinin de rehine olarak alınmış olduğu duyurulmuştu.
İsrail aynı gün öğleden sonra Gazze’ye yönelik Demir Kılıçlar operasyonunu başlattığını duyurmuş ancak aradan geçen süre içerisinde sınırda herhangi bir askerî hareketlilik yaşanıp yaşanmadığı açıklanmamıştı.
Hatta İsrail’in “hasbara” araçları devreye girmiş; sözde başı kesilmiş çocuklar, işkence ve tecavüze maruz kalmış kadınlar, parçalanmış ve yanmış cesetler haberleri servis etmeye başlamışlardı. Bu yalanlar o kadar yayılmıştı ki ABD Başkanı Biden bile daha sonra İsrail ordusu tarafından yalanlanmış olmasına rağmen başı kesilmiş bebekler yalanını tekrar ederek İsrail’in değirmenine su taşımıştı.
İsrail makamlarının paylaştığı bazı yerleşim yerlerindeki ve Süper Nova festivalinin yapıldığı bölgenin yakınlarındaki otoparka dair görüntülerdeki tahribatın Hamas’ın elindeki silahlarla yapılmasının mümkün olmadığını ifade eden uzmanlara rağmen bu konuda ısrarcı olan İsrail, kamuoyuyla paylaşılan tüm zayiat ve tahribatın Hamas’tan kaynaklandığını açıklamıştı.
Bazı kaynakların, Hamas’ın daha sonra takasta kullanılmak üzere rehine almaması için “Hannibal Protokolü” ismi verilen ve düşmanın eline geçmesi muhtemel dost unsurların da öldürülmesini öngören uygulama emrinin verildiğini iddia etmesine rağmen gerek hükûmet gerekse de ordu yetkilileri bunu inkâr etmişlerdi.
Ancak bölgedeki bazı görgü tanıklarının vermiş olduğu ifadeler ile daha sonra Hamas’ın serbest bıraktığı rehinelerin ifadelerinden anlaşıldığı kadarıyla İsrail’in açıkladığı bu bilgiler gerçeği yansıtmamaktaydı; fakat bu konu karartıldığı için kesin bir şey söylemek mümkün değildi.
Gerçi İsrail’in 7 Ekim’den çok kısa bir süre sonra ölü rakamını bin 400’den bin 200’e düşürmesi akıllara bazı soru işaretlerinin gelmesine sebep olmuştu ancak hiç kimse devam eden olağanüstü hâl nedeniyle sorgulama........
© Diriliş Postası
visit website