Biz ne mi yapacağız?
Takipçi sayımızla dalga geçilen günlerden, siyasi programımızın sorulduğu günlere geldik.
Demek ki vatandaş da biz de yavaş yavaş kıvama geliyoruz.
Siyaseten bazı fikirlerimizi söyleyelim de meydan yiğit görsün o halde.
Keşke iktidar, bazılarını çalıp da uygulasa bu fikirlerin. Hiç üzülmez, bilakis memnun oluruz.
Önceden de defalarca söyledik. Bu ülkede yapılması gereken ilk iş, topyekûn adaletin sağlanmasıdır.
“Her işin başı sağlık” diyorlar ya inanmayın sakın. Her işin başı adalettir.
Kendi ülkende gördüğün ikinci sınıf muameleyle ruh sağlığın iğfal edilmişken, fiziken sağlıklı olsan kaç yazar?
Bu yüzden kördüğümü çözmek için yapacağımız ilk iş; eğmeden, bükmeden, kanunda ne yazıyorsa onu uygulayan, taş gibi, kaya gibi, sapasağlam bir adalet sistemini getirmek olacak.
Gücünü sıkı bir ceza kanunundan alacak bu yeni sistem, “zaman aşımı” gibi saçma bir kavramı, evet saçma diyoruz zira işlenen bir suçun zaman aşımı olmaz.
Suç işleyen, 50 sene sonra bile yakalandığında cezasını çeker. Ha arada ekstradan gecikme faizi uygulanır onu da ‘bonus’a sayar.
İşte, bünyesinde yok zaman aşımı, yok kravat indirimi, yok Cumhurbaşkanı yetkisi gibi saçmalıkları barındırmayan bulunmayan, haliyle geçmişin de hesabını soracak olan sistem, asalet, liyakat ve sert cezai yaptırım gibi üçlü sacayaklarıyla desteklendiğinde,
İyiler yataklarında mışıl mışıl uyurken, kötüler için kâbus dolu geceler başlayacak.
Adaletin asaleti, devletin tüm kurumlarında da gösterecek kendisini.
Bakmayın siz Diyanet........
© Dikgazete.com
visit website