menu_open
Columnists Actual . Favourites . Archive
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close
Aa Aa Aa
- A +

İDO ve özelleştirmede tekelcilik... İDO ve zam!..

5 0
03.09.2024

Türkiye’de birçok başarılı ve başarısız özelleştirme yapıldı. 40 sene sonra bu noktaya gelindi. Kronik sorunlar daha kronik hal aldı.

Küresel sermayeyi elinde tutan Yahudi lobisi, 1980’lerde bir takım aldatıcı kararlar aldı ve pür liberal iktisat politikalarını ileri sürdü. Bunlar özelleştirme ve kamu işletmelerine son veren ekonomik reformlar ve pür liberal politika olarak ortaya çıktı.

Bunlardan en mühim olanı ve hedefi, serbest piyasa şartlarını bozduğunu iddia ettikleri kamu mülkiyeti ve kamu işletmeleriydi.

Küreselcilerin iktisatçısı Milton Friedman’a göre piyasalarda tıkanma olmaması için her şey serbest piyasa tarafından belirlenmelidir. Bunun için bütün kamu mülkleri, kolektif ekonomik varlıklar, serbest piyasa aktörlerine yani özel işletmelere devredilmeliydi.

Kamu borç yükünün artmasında ve dış finansman ihtiyacının karşılanmamasında en büyük suç KİT adı verilen kamu işletmelerinden kaynaklanıyordu. “Bu işletmelerin verimsiz çalışması, aşırı istihdam yükü altında kalmaları, bunları yöneten siyasi karar mercilerinin piyasanın ihtiyaçlarına göre değil, politik kararlara göre yönetmeleri ekonomide tıkanıklığa yol açıyor” deniyordu.

Friedman’a göre; bir kamu teşebbüsü iyi yönetilse bile serbest piyasanın ihtiyaçlarına göre hareket edemez arz ile talep arasında bir boşluk oluşur bu da dış ve finansman açığına neden olur. Bu nedenle her şey özelleştirilmelidir, her şey özel sektöre bırakılmalıdır.

Özel kurumlar kâr-zarar anlayışına göre hareket ettiği için ayakta kalması mecburiyeti onu piyasanın ihtiyaçlarına göre üretmeye ve verimli çalışmaya zorlar. Bu da sağlam ve güvenilir bir ekonomi kurmaya sebep olur.

Bir de özelleştirmenin şu yararlarını ile sürüyorlardı. Hatta küresel sermayenin savunucularından Adnan Kahveci, 1980’li yıllarda Milliyet’te yazdığı bir yazıda özelleştirmenin, kamu şirketlerini halka açmanın yararlarından söz ediyor, şunları vadediyordu:

Sermayenin tabana yayılacağını, halkın gelir getiren firmalara ortak olarak yeni gelir kaynaklarına kavuşacağını, piyasa ihtiyaçlarına göre üretim........

© Dikgazete.com


Get it on Google Play