Yunus Emre - Yuri Gagarin
-Fransa’daki havacılık müzesinde sergilenen Vostok-1 uzay aracının maketi (1961)
Bugün sizlere iki isimden bahsedeceğim. Biri Yuri Gagarin, diğeri ise Yunus Emre. Şimdi haklı olarak biri 20. Yüzyılda yaşamış Rus Kozmonot, diğeri 13. Yüzyıl mutasavvıfı, ilgileri ne diyeceksiniz. Bu ilgiyi, yazının son bölümüne bırakarak, öncelikle uzay çalışmalarına kısaca bakalım ve bu amaçla roketli ilk uçuşu gerçekleştiren Lagari Hasan Çelebi’den bahsedelim.
Lagari’nin hayatı hakkındaki bilgiler, çağdaşı Evliya Çelebi’nin Seyahatnâme’sinde anlattıklarına dayanır. Evliya Çelebi’ye göre 1042 (1632-33) yılında, IV. Murad’ın kızı Kaya Sultan’ın doğumu münasebetiyle yapılan şenlikler sırasında 50 okka barut macunundan yedi kollu bir fişek icat etmiş, “Padişahım, seni hudâya ısmarladım, Îsâ nebî ile konuşmaya gidiyorum” diyerek Sarayburnu’nda IV. Murad’ın huzurunda fişeğe binmiş, yardımcılarının fişeği ateşlemesiyle havaya yükselmiştir; havada iken yanındaki fişekleri ateşleyince denizin yüzü aydınlanmış, büyük fişeğinin barutu kalmayıp, yere doğru düşerken de ellerindeki kartal kanatlarını açıp Sinan Paşa Köşkü önünde denize inmiştir.
Oradan da yüzerek padişahın huzuruna gelmiş ve “Padişahım, Îsâ nebî sana selâm etti” diyerek şaka yapmıştır.
Sultan Murad, Hasan Çelebi’ye 1 kese akçe vermiş, ayrıca onu 70 akçe yevmiye ile sipahi yazdırmıştır.(1)
-Lagari Hasan Çelebi
(Lakabı Farsça Lagar: çelimsiz’den gelen) Lagari Hasan Çelebi, insanların barut kullanarak ancak roketle semaya çıkabileceğini düşünür. Ayrıca, diğer Türklerden farklı olarak Lagari'nin amacı sadece uçmak değildir, o aynı zamanda Ay'a gitmek ister.
Lagari belki Ay'a kadar gitmeyi başaramaz; ama semada en yüksek irtifaya çıkıp, sonra kazasız belasız arz'a inmeyi başarır.
Sultan Murad önce kendisine hediyeler ihsan eylese de bir görüşe göre tehlikeli bulunarak, bir görüşe göre ise kendi isteğiyle Kırım’a Selamet Giray’ın yanına gider. Çünkü, ilk zamanlarda Lâgari Hasan Çelebi, Sultan IV. Murat’ın ilgisine mahzar olsa da sonrasında ulemanın baskısı ile yargılandığı ve Kırım’a sürgüne gönderildiği rivayet edilmektedir.
Esas hikayemiz de burada başlar.
Dünyanın en önde gelen roket mühendisliği çalışmalarını yapan Ruslar, bu çalışmalarda başlangıç tarihi olarak 1650 yılını alır.
Son yıllarda yapılan araştırmalar ortaya koyuyor ki Rusların bu bilime ilgi duymasını sağlayan en önemli etkenlerden birisi Lagari Hasan Çelebi ve öğrencilerinin burada sürdürdüğü çalışmalardır.
Prof. Dr. Arslan Terzioğlu, Lagari'nin Rus roket bilimine etkisini şöyle izah eder:
Evliya Çelebi'nin bu uçma denemeleri hakkında verdiği en mühim haberlerden biri de Lâgarî Hasan Çelebi'nin bu denemeden bir süre sonra Kırım'a Selâmet Giray Han'ın yanına gittiğini ve bilâhare orada vefat ettiğini belirtmesidir.
Rus roket tekniği âlimi S. N. Kuzmenko'nun yaptığı araştırmalara göre, ilk olarak Rusya'da Ukrayna bölgesinde XVII. yüzyıldan sonra roket tekniği ile ilgili çalışmalar başlamış olup, rokete ait ilk tarife Ukrayna'da 1650 yılında rastlanmaktadır.
Sonraları, Nikolojev ve K. I. Konstantinov (1818-1871) Rus roket tekniğinin bugünkü başarısını sağlayan çalışmalarını yine Ukrayna'da bu ilk çalışmalar üzerine kurdular. Ukrayna'daki ilk Rus roket tekniği çalışmalarının Lâgarî Hasan Çelebi'nin Kırım'da ikâmeti ve ölümünden hemen sonraya tesadüf etmesi, Rus roket tekniği alanındaki çalışmalarda Türk mühendisi Lâgarî Hasan Çelebi ile talebelerinin tesiri olabileceği görüşünü destekler mahiyettedir.
26 Ağustos 1971'de Moskova'daki XIII. Bilimler Tarihi Kongresi'nde bu tezi savunduğumuzda, Ukrayna'daki Rus roket çalışmaları hakkında bildiri veren Rus ilim adamı S. N. Kuzmenko bu hususta benimle hemfikir olduğunu ve kendisinin de bunu destekleyici mahiyette Rus arşivlerinde araştırmalar yaptığını belirtti. (2)
Dünyada ilk roket, Lagari’nin sürüldüğü Kırım’da yapıldı…
Bugün dünyada Lagari Hasan Çelebi, roketin atası olarak kabul edilir... (3)
Sözün özü; Türklerin bir gözü her daim semalarda oldu. İsmail Cevheri, Hazerfan, Lagari ve nicesi karalara hükmedebilmek için semada olmaya inandılar.
Lagari, bu düşünceyi bir adım daha ileriye taşıyarak Ay'a gitmeyi denedi. Kırım'da hayatını kaybetti, sonraları roket biliminin Kırım'da bir ekole dönüşmesinde Lagari'nin etkisi (4) önemlidir.
Nitekim, Lâgari Hasan Çelebi ismi Ankara’da Türksat’ın Gölbaşı Yerleşkesi’ndeki Uydu ve Uzay Müzesi’nde yaşatılmaktadır. Onun açtığı çığır, günümüze ışık tutmaya devam etmektedir.
Türksat envanterine giren tüm uydular ve bunları uzaya götüren fırlatma roketlerine ait modeller, müzede sergilenmektedir. Ayrıca, İstanbul Hava Kuvvetleri Müzesi’nde de Lâgari Hasan Çelebi’nin ilk uçuş denemelerini anlatan maketler sergilenmektedir. (5)
İnsanlığın gökyüzüne ilgisi hep var olmuştu. Astronomiye ilgisi 7 gezegenin hafta olarak, 12 burcun 12 ay olarak halen yaşaması, “semavi” dinlerin sembolleri, kullanılan takvim gibi unsurlar hem bu ilginin hem yaşam pratiğinin içine alınmasının göstergeleridir aslında.
Lagari’yle başlayan çalışmalar 1969 yılında nihayet Ay’a gidilmesi ile sonuçlanmış, “küçük ama insanlık için büyük” bu adımdan sonra uzay istasyonları kurulmuştur. Bunların en önemlisi hiç şüphesiz MİR Uzay İstasyonudur. Rusça: Мир, anlamı, barış, olan bu istasyon, insanlığın uzayda uzun süre düzenli olarak içinde yaşadığı ilk uzay araştırma istasyonudur.
Mir, 1986 yılından 2001 yılına kadar alçak Dünya yörüngesinde kalan, Sovyetler Birliği ve ardından Rusya tarafından yönetilen uzay istasyonudur. İlk modülü........
© Dikgazete.com
visit website