menu_open Columnists
We use cookies to provide some features and experiences in QOSHE

More information  .  Close

Milli İstihbarat Akademisi perspektifinden ‘Terörsüz Türkiye’ süreci!

14 16
20.09.2025

Milli İstihbarat Akademisi Başkanı Prof. Dr. Talha Köse, 18 Eylül 2025’te, Meclis Milli Dayanışma, Demokrasi ve Kardeşlik Komisyonu’nun akademisyenlerin dinlendiği 10’uncu toplantısında bir sunum yaptı. Bu sunum, T.C. Hükümetinin PKK ile yürüttüğü “Terörsüz Türkiye” sürecinin geldiği aşamayı ve stratejik yönelimleri ortaya koyuyor.

Hiç şüphesiz, MİT Akademisi Başkanı Prof. Dr. Talha Köse’nin yaptığı sunum, sadece kendi kişisel görüşünü yansıtmamaktadır. Bu sunum, Akademi bünyesinde yürütülen kapsamlı çalışmaların ve MİT’in diğer başkanlıklarının ortak analizlerinin bir ürünü olarak ortaya konmuştur.

Sunumda dile getirilen perspektif, ilgili diğer istihbarat ve güvenlik unsurlarının değerlendirmeleriyle paralellik gösteriyor gibi görünse de MİT ile diğer güvenlik birimlerinin bu konuda tam olarak mutabık olup olmadığı sorusu akıllarda kalmaktadır.

Dolayısıyla, ortaya konan değerlendirmeler ve stratejik yönelimler genel bir kurumsal çerçeveyi yansıtsa da, bazı kurumların sürece farklı yaklaşımlar geliştirme eğiliminde olabileceği veya kamuoyunda bu yönde bir imaj oluşturulmak isteniyor olabileceği ihtimali de göz ardı edilmemelidir.

Buna ek olarak, sütten ağzı yanan yoğurdu üfleyerek yer misali, yanlış anlaşılmalara sebebiyet vermek istemediğimden özellikle belirtmek istediğim bir husus var. Bu metin, yalnızca tarihsel ve güncel gelişmelerin analitik değerlendirmesini sunmakta olup, hiçbir şekilde “halkı kin ve nefrete tahrik, bölücülük, fitne fesat çıkarma veya suç teşvik edici nitelik” taşımamaktadır; tamamen hukuki ve güvenli bir analiz niteliğindedir.

Prof. Dr. Talha Köse, çözüm sürecinin “negatif barış”tan, yani çatışmasızlıktan; “pozitif barış”a, yani toplumsal uzlaşı, demokratikleşme ve hukukun üstünlüğüne doğru evrildiğini vurguluyor. Barışın kalıcı olabilmesi için hukuki garanti altına alınmasının zorunlu olduğunu ifade ediyor.

Köse’ye göre devlet, süreci yalnızca güvenlik boyutuyla değil, aynı zamanda demokratik uzlaşı ve yasal çerçeveyle de sahiplendi. Bu durum, kritik bir eşik olarak görülüyor. PKK’nın silah bırakma ve kendini feshetme yönünde adım atması ise derinlikli stratejinin bir yansıması olarak değerlendiriliyor.

Türkiye’nin bu süreci sadece iç barış açısından değil, aynı zamanda bölgesel istikrar açısından da ele aldığı aktarılıyor. MİT Başkanı İbrahim Kalın ve devlet yetkililerinin yürüttüğü temaslar, bu yönüyle önem kazanıyor. Süreci sabote etmeye çalışan iç ve dış aktörlere karşı titiz bir takip yürütüldüğü de belirtiliyor.

Prof. Köse, ideolojik ayrımların kurumsallaşması yerine toplumsal bütünleşmenin kurumsallaşmasına yönelik hukuki adımların planlandığını vurguluyor. Bu da Türkiye’nin modelini diğer barış süreçlerinden ayıran en önemli fark olarak öne çıkıyor.

Tarihsel açıdan bakıldığında, devletin sıklet merkezini, tehditlerin yönüne göre değiştirmesi yeni bir durum değildir. Osmanlı’nın son döneminde Rumeli bürokrasisi ve komitacılar, Hareket Ordusu ile İstanbul’a yürüyerek, devletin........

© Dikgazete.com