Mehmet Yıldırım Nereye baksak savaşın yeniden yaklaştığını görüyoruz
Avrasya ve Ortadoğu’da ‘Güç Kullanımı’ yaygınlaşıyor. Silahlı çatışmalar, yerini hibrit savaşa bıraksa da şehirler çökertiliyor. İnsan yaşamı; bir hikâyenin kahramanıymış gibi sonlanıyor.
Birleşmiş Milletler gibi küresel ölçekteki örgütlerin işlevliğini yitirmesi; üye devletler için sorun yumağına dönüşüyor. Birleşmiş Milletler, çoktan hakem olma vasfını yitirdi.
Jeopolitik parçalanmalar arasında yeniden; çok taraflı güçlü örgütlere ihtiyaç var.
Küresel Sistemde düzensizlik, anarşiyi gün yüzüne çıkartıyor.
Dünya Savaşları öncesinde görülen ekonomik ve jeopolitik kırılmalar, tekrar su yüzüne çıkmaya başladı.
Toplumlar güne, çatışmaların canlı yayınlandığı haberlerle başlıyor. Doğu ile Batı, Kuzey ile Güney arasındaki dengenin bozulmasında neoliberal ve emperyal politikalar rol alırken; devletler kendi aralarındaki ilişkileri gözden geçiriyor.
Büyük güçlerin yanında orta güçler ve bölgesel ittifaklar dünya üzerinde değişimi hızlandırabilecek mi göreceğiz.
Jeopolitik gerilimler; kendi kapsamı dışındaki toplumlara da giderek daha fazla zarar veriyor. Buna, uluslararası ticareti teşvik etme, ekonomik büyümeyi teşvik etme, iklim krizini hafifletme ve ileri teknolojileri güvenli bir şekilde geliştirme çabaları üzerindeki etkiler de dahildir.
Dünya Ekonomik Forumu’nun (World Economic Forum/WEF) “Jeopolitiğin geniş kapsamlı etkisi, Parçalanmış Bir Dünyada Güvenlik ve İşbirliğinin Sağlanması/ Güveni Yeniden İnşa Etmek” adı verilen toplantı; İsviçre Davos’ta yapıldı. Güvensiz Bir Dünyayı Güvenceye Almanın Karmaşık metotları masaya yatırıldı. Çok farklı coğrafyalardan birçok ülkenin lideri konuştu.
Bloomberg'in iddiasına göre; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Dünya Ekonomik Forumu'nun kurucusu ve Başkanı Klaus Schwab’ın, Hamas'ın 7 Ekim'de İsrail'e düzenlediği saldırıları "terör saldırısı" olarak nitelendirmesi ve İsrail’in Gazze’de sivil katliamını görmezden gelen tavrı üzerine, Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in programa katılma düşüncesi geri çekildi.
WEF toplantılarında esas konu, İsrail’in güvenliğiydi. İsrail ekseninde daha güvenli, daha sağlıklı ve daha müreffeh bir dünya için küresel iş birliğinin güçlendirilmesi tartışıldı.
Çatışma ve rekabetin arttığı mevcut çalkantılı jeopolitik zeminde küresel zorlukların çözümü için devletlerden; merkezi, küresel güçlerin yani Amerika/ Avrupa ekseninde kotarılan politikalara tabi olması isteniyordu.
İsrail, Gazze saldırısını durdurmadığı sürece gerilim azalmıyor. İsrail bu gerilimden besleniyor. Bombalama azaldı ama insani kriz artıyor. Açlık ve soğuk dalga giderek yaygınlaşıyor.
Konuşmacılar arasında NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de epeyce söz sarf etti.
NATO ile Avrupa Birliği iç içe geçse de Avrupa’nın siyasi bütünlüğü henüz tamamlanmadı. Ekonomik bir güç olan AB için askeri alan en yumuşak/ zayıf noktası. Bu sebeple AB için, NATO kurtarıcı güç gibi algılanıyor.
NATO da bu durumdan rahatsız değil. Yani, NATO; AB’ni şemsiyesi altında kucaklamaktan hoşnut görünüyor.
Geçmişte NATO ve AB arasındaki ilişkinin tanımlanması belirsizken şimdi her iki birlik, güçlü yanlarını ortaya koyarak iş birliğine gidiyor.
Soğuk Savaş’ın sona erdiği 1991 yılından bu yana; NATO’nun en büyük askeri tatbikatı ‘Sarsılmaz Savunucu 2024/Steadfast Defender’, 90 bin askerin katılımıyla gelecek hafta başlayacak.
Tatbikatın Almanya, Polonya ve Baltık ülkelerinde yapılması ve Rusya ile muhtemel savaş senaryolarını içermesi bekleniyor.
WEF ile NATO toplantısı ilginç bir zamanlama ile çakıştı. 17-18 Ocak 2024 tarihleri arasında NATO Askeri Savunma Başkanları Komitesi Toplantısı Brüksel'deki NATO Karargahında gerçekleştirildi. 31 Müttefik Savunma Komutanı ve özel davetli İsveç’te katıldı.
Belçika’nın başkenti Brüksel’de NATO üyesi askeri yetkililerin katıldığı toplantı sonrası basına konuşan NATO Askeri Komitesi Başkanı Hollanda’lı Oramiral Rob Bauer; 20 yıl........
© Dikgazete.com
visit website