Hoş geldin CHP!..
Eğer yaşadığınız şehir veya beldede işler ters gitmeye, Belediye hizmetlerinde aksamalar görülmeye başlandıysa hiç düşünmeden o belediyenin yüzde 90 ihtimalle CHP yönetiminde olduğuna karar verebilirsiniz.
Boğaz’da kaçak yapılaşma,
Hiçbir yatırım yapmadıkları için yaşanan trafik yoğunluğu,
AK Parti’nin yaptığı arıtma tesislerini çalıştırmayarak, atıksuyu olduğu gibi denize vermek gibi işler hep CHP’nin iktidar olduğuna işarettir.
Ama en önemli işaret susuzluktur.
Susuzluk haricindeki başarısızlıkları hemen fark edilmiyor.
Bunun 2 nedeni var.
Biraz sonra arz edeceğim ama önce CHP’nin yıllar sonra bana su çilesini yaşattığı için “Hoş Geldin CHP” dedim.
Genellikle her yıl dostlarımızın bulunduğu Kemer-Tekirova’da kısa süreli de olsa tatil yapıyorum.
Kaldığımız pansiyonda 2-3 gün önce sular kesilince bunun basit bir arıza olduğunu sanıp, pansiyonu işleten dostumuz Kazım Bey’e suyun ne zaman geleceğini sorduğumda öyle şeyler anlattı ki; beni alıp taa 90’lı yıllara.. CHP’nin İstanbul’u yönettiği yıllara alıp götürdü.
Meğerse;
Kazım Bey gibi Tekirova’nın yüksek yerlerinde oturanlar 1 aydır susuzluk çekiyormuş. (Yükseklik dediğim denizden 30-40 metre yüksekte. Yani İstanbul’da sıradan bir apartman boyu kadar)
“Sular gece 12’den sonra gelip, sabaha doğru 4 civarında kesiliyor. O saate kadar hanımla nöbet tutuyoruz” dedi. Tazyiksiz gelen suyla çamaşır makinesi vb. çalışmadığından dert yanınca anladım ki, 90’lı yıllarda yaşadıklarımızın aynısını şu anda kendileri yaşıyor.
Hâlbuki;
Antalya, su bakımından en zengin illerimizden biri.
Manavgat suyu tek başına yeterli…
Ama…
Tekirova’nın Manavgat suyuna da ihtiyacı yok.
Hemen yanı başında dağın eteğine kurulmuş BEYCİK var. Bu mahalleye çay içmeye gittiğimizde her taraftan suyun fışkırdığını, bol bol çeşme ve derelerden şeker gibi kaynak suyunun aktığını gördük.
Değerli dostum, sınıf........
© Dikgazete.com
visit website